Çanakkale savaşlarında Türklerin; İngiliz, Avustralya ve Yeni Zelandalı esir ve yaralılara çok insanca davrandıkları bir gerçektir. Nitekim Ömer Seyfettin'in de bu konuda yazılmış öyküleri vardır. Olayların tanığı olan Atatürk'ün, Çanakkale'de ölen iki taraf askerleri için 1934 yılında verdiği insancıl mesaj, bitmeyen düşmanlıkların son bulması umuduyla, bütün dünyada yankılanmıştır.
'Artık bizim evlatlarımızdırlar'
Atatürk'ün verdiği mesaj, bugün Avustralya'nın Queensland eyaletinin başkenti Brisbane'deki Gelibolu Onur Çeşmesi'nin duvarına, bir yazıt olarak yerleştirilmiştir:
"Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar: Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır."
1890'ların başı: İngiliz Dışişleri soruyor Neden Çanakkale?
Ünlü Macar tarihçi oryantalist Hermann Vambery, aynı zamanda İngiliz Dışişleri Bakanlığı'na haber sağlayan bir ajandı. Doğu ülkelerine seyahat etmeden önce, neleri öğrenmek istediklerini Londra'ya sordurur, oradan gelen soruların karşılığını rapor halinde sunardı. 1890'ların başında İstanbul'a gitmek üzereyken aynı şekilde davrandı. Gelen talimatta, özellikle Çanakkale Boğazı'nda yoğun bir savunma sistemi oluşturulurken, neden İstanbul Boğazı için hiçbir önlem alınmadığı soruluyordu. Soru, İngilizlerin İstanbul'daki oluşumları yakından İzlediklerini gösteriyordu. 1880'lerden beri askeri sistemini Alman uzmanlara teslim etmiş olan II. Abdülhamid onların da uyarılarıyla, bütün dikkatini Çanakkale'ye yöneltmişti.
Ayrıca İstanbul Boğazı'nı silahlandırmamaca, Rusya'ya da güvence vermiş oluyordu. Bilindiği gibi, 1877-78 yenilgisinin ardından Abdülhamid, Rusya ile dostça ilişkiler sürdürmeye büyük özen gösteriyordu. Vambery'nin İstanbul'a geldiğini öğrenir öğrenmez Abdülhamid ona hemen yaverini yollamış; otel masraflarını üstlenmiş ve yemeklerini de her gün saraydan göndermişti. Buluştuklarında, Vambery'nin sorusu, 'Neden Çanakkale de, İstanbul değil?' oldu. Sultan'ın yanıtı ilginçti: ıBen Rusların Karadeniz'de ne yaptıklarını günü gününe öğrenirim. Odessa'daki donanmada bir kürek artsa haberim olur." Abdülhamid, Ruslardan çok İngilizlerden korktuğunu söylememiş ama ihsas etmişti. 1904-11 yılları arasında İngiliz makamlarınca hazırlanan planlarda, askeri uzmanlar bir Çanakkale seferini daima tereddütle karşılamışlardı. 1915 projesinde ısrar eden Bahriye Nazırı Winston Churchill olmuş, Çanakkale'deki başarısızlık, onun da istifasını getirmişti.
Yorumlar
Büyük adamdan büyük mesaj
laik atak geçirtti bu içerik bana
Çünkü Atam gibisi gelmez bu dünyaya
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız