Yılbaşı balolarında dans ve müzik vardır; yani kadın-erkek bir arada olunur, birlikte eğlenilir... Cumhuriyet Bayramı için olsun, bir okulun mezuniyet balosu ya da bir derneğin, bir hayır kurumunun balosu olsun; kutlama kadın-erkek birlikte yapılır. 1930'lu yılların sonunu anlatan 'Çifteçamlık' adlı romanında Süleyman Kazmaz, o günlerin Ankara Palas'ını bize şöyle aktarır:
"Avizelerin aydınlattığı büyük salon gözünü kamaştırmıştı. Delikanlılar, renk renk elbise giymiş genç kızlar, kümeler halinde her yanı doldurmuştu... Önüne serilen görünüş güzeldi. Koltuklara yerleşen kızlar, yanlarını kuşatan arkadaşlarıyla konuşuyor, gülüşüyorlardı. (...) Az ağır bir tango çalmaya başlamıştı. Konuşma kesildi. Gözler piste dikildi. Ortalıkta sessizlik vardı; dansı açacak kahraman aranıyordu..."
Kadın-erkek birlikte eğlenmek ve eğlencenin çeşitlenip kitleselleşmesi, Cumhuriyet rejiminin 'çağdaşlaşma' projesinin getirdiği çok önemli iki değişikliktir. İlk Cumhuriyet balosunu, Dr. Doğan Duman, bize şöyle aktarır:
"Cumhuriyet'in kurulmasından sonra ilk balo, 1925 yılı Eylül'ünde, İzmir'de düzenlendi. Mustafa Kemal'in isteğiyle, sadece Müslüman erkek ve kadınların bulunduğu bu küçük eğlence toplantısı aslında bir devrimdi. Çünkü İslami kuralların geçerli olduğu Türk toplumunda, iki ayrı cinsin özgürce arkadaşlık etmeleri ve yabancı bir ortamda birlikte bulunmaları yasaktı."
Dr. Doğan Duman'dan 60 yıl sonra, İlber Ortaylı da, şu tesbiti yapacaktır:
"Türk hayatında balo, kadınlı erkekli yemek, danslı müzikli yerlere gitmek gibi bir yenilik, yılbaşı geceleri sayesinde hızlandı."
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız