Yolcular, karşılıklı iki peykenin üzerinde otururlardı. Kadınlarla erkeklerin birlikte seyahat etmeleri uygun görülmediğinden vagonun ön tarafında kadınlar için kapısı kumaşla örtülü bir bölme bulunurdu. Geliş gidişlerde tramvayın yol üzerindeki insanlara çarpmasını önlemek için şirket vardacılar’ kullanılmaktaydı. Bunlar bir yandan ellerindeki boruyu öttürür, diğer yandan 'varda' diye bağırarak arabanın önü sıra koşar, kalabalığı dağıtır, böylece meydana gelebilecek herhangi bir kazayı engellemeye çalışırlardı.
YOKUŞLARDAKİ PANİK ÇIĞLIKLARI
Özellikle yolcu sayısı fazla iken veya yağmurdan rayların kayganlaştığı durumlarda, tek at vagonları çekmekte hayli zorlanıyordu. Yokuşlarda ise atın gücü kesiliyor, takviye gerekiyordu. Şirket bu aksaklığı telafi için, yokuş başlarında küçük ahırlar ve at istasyonları inşa etmişti. Ahırlarda görevli seyis, tramvay yokuş başına geldiğinde yedek atı da vagona koşar, düzlüğe çıkıldığında atı geri alarak dönerdi. Tramvayın ilerlemesi atların gücüyle orantılı olduğundan yokuşu çıkarken ve inerken atlar bir hayli zorlanır, bu arada vagonların geri veya ileri kayması sonucu, insanlar birbirlerinin üstüne yığılır ve panik çığlıkları atarlardı.
ÖLÜMLE BİTEN BÜYÜK KAZALAR
İstanbulluların hayatında yeni ve aynı zamanda yabancı bir ulaşım aracı olarak yerini alan bu taşıtın hizmete girmesiyle beraber insanların henüz yeteri kadar alışkanlık kazanamamaları gibi nedenlerle kazalar da görülmeye başlanmıştı. Her ne kadar tramvay şirketi vardacılar istihdam etmekte idiyse de, zaman zaman kazaların meydana gelmesi önlenemiyordu. Tramvayın neden olduğu ilk ölümlü kaza, işlemeye başlamasından bir ay bile geçmeden, 26 Ağustos 1871 Cumartesi günü meydana geldi.
Karaköy durağı yakınlarındaki kazada, Simeon isimli bir Hırvat, aracın altında kalarak can verdi. Görgü tanıklarının anlattıklarına göre, yan yoldan gelerek tramvay hattını geçmek isteyen Simeon, yaklaşan tramvayı görmesine rağmen, aniden rayları geçmeye kalkışmış, vatmanın bütün hızıyla çanı çalarak ikaz etmesine rağmen geri dönmeyince, önce atların ayakları altında kalmış, sonra da tekerleklerin üzerinden geçmesiyle can vermişti.
Ölümle sonuçlanan diğer bir kaza, Beşiktaş-Ortaköy hattında meydana gelmişti. Saray hizmetkârlarından bazıları, tramvay Çırağan Sarayı önünden geçerken atlayarak binmeyi alışkanlık haline getirmişlerdi. Aynı şeyi yapmak isteyen küçük bir zenci çocuğu, tramvaya binmek için yanlış adım atıp rayların üzerine düşmüş ve ikiye bölünmüştü. Bunun üzerine infiale kapılan saray hizmetkarları vatman ve vardacıyı bir hayli tartaklamışlar ve mesele zabıtaya intikal etmişti. Davutpaşa'da meydana gelen bir başka ölümlü kaza sonucunda ise mahalle sakinleri tramvayı yoldan alıkoymuş, ancak güvenlik güçlerinin müdahalesiyle insanlar sakinleştirilebilmişti.
Yorumlar
İstanbul'un klasiği olmuş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız