Vakt-i Osmanlı'da, Ramazan-ı Şerîf ayının uhrevî havası, iftar sofralarının letâfetiyle pekişirdi. Sadece mide ile alâkalı gibi gözüken bu durum, aslında Ramazan'ın tüm güzelliklerini bünyesinde barındırır. Daha mübârek ay gelmeden, iftar davetleri ve davetlerde nelerin ikram edileceği istişare edilip zihinlerdeki yerini alırdı.
İftar sofralarının en tatlı taraflarından birisi de davetlilere "diş kirası" adıyla verilen atiyyeleri vâdetmesidir. "Diş kirası" geleneği, sadece köşk ve konakların davetlerine has bir âdet değil, davet eden orta halli zevatın dahi uymaya gayret gösterdiği bir incelikti. İftara davet ettikleri zengin fakir herkese evden ayrılırlarken diş kirası olarak bir miktar para veya kıymetli bir eşyayı hediye verirlerdi. Sanki iftara iştirak etmekle, gelenler, dişlerini davet sahibinin zevkine kiralamış oluyorlar ve bu kira bedeli hemen orada ödeniyordu!
Misafirler iftarını edip teravihe gitmek üzereyken, hâne sahibi tarafından kadife keseler içerisinde gümüş tabaklar, kehribar tesbihler, oltu taşlı ağızlıklar, gümüş yüzükler diş kirası olarak hediye edilirdi. Fakir fukaraya ise, hâne sahibinin zenginliğine ve cömertliğine bağlı olarak, gümüş akçe veya altın paralar bir kadife kese içerisinde sunulurdu.
Aslında İslamiyet'te böyle bir adet yoktur. Bu, ramazanın dinî olmaktan ziyâde, millî bir vechesidir. Hatta daha eskiden bu mübarek aya has bir adet olmadığına Fatih Sultan Mehmed'in sadrazamı Mahmud Paşa'nın şu ikramı delalet eder: Paşa, misafirlerine daima içinde altından yapılmış nohutlar da bulunan, nohutlu pilavlar hazırlatır ve sofraya otururken: "Servete nail olan bir kimsenin ağzında, ibzal (esirgemeden sarfetmek) için altın bulunmalıdır" dermiş. Pilavı yerken, ağzına altın nohut gelen kimse için, onun diş kirası sayılacağı muhakkaktır! 19. asırda bilhassa Sultan Abdülmecid ve Abdülaziz'in saltanat yıllarında zenginlerin zenginlere diş kirası vermesi usûlünün devam ettiğini, Sultan II. Abdülhamid zamanında ise, bunun daha ziyâde fakirlere tahsis edildiğini, Balıkhâne Nazırı Ali Rıza Bey yazar...
Yorumlar
şaka gibi
Bunun da kiralığı olmaz
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız