I. Dünya Savaşı’nın çok uzun sürmesinin ardının, Filistin-Irak cephesinde yaşanan çöküş ve peşine Bulgaristan’ın İtilaf Devletleri’ne teslim olduğunu açıklaması Osmanlı İmparatorluğu’na da savaşın artık bittiğini gösterdi. Tarihler 7 Ekim 1918’i gösterdiğinde Talat Paşa hükümetten çekildi ardından da İttihat ve Terakki kendini fes etti.
23 gün sonra yani 30 Ekim 1918 tarihinde İtilaf Devletleri’ni temsil etmek için Amiral Carlthorpe ve Osmanlı’yı temsil etmek içinde dönemin Bahriye Nazırı Rauf Bey (Rauf Orbay) İngilizlere ait olan HMS Agamemnon savaş gemisinde görüştüler ve Mondros Mütarekesini imzaladılar. Bu ateşkes anlaşması I. Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesindeki silahları susturdu.
Lakin bu sözleşmenin kaybeden tarafına yapılabilecek şeylerin rezaletini geçelim, daha sözleşme hazırlanırken ve hazırlandıktan sonrasında İtilaf Devletleri arasında sorun teşkil etti. İtilaf Devletleri Türkler ile yapılacak olan anlaşma üzerinde çok daha önceden çalışmaya başladılar ve aslında Mondros imzalandığı zaman daha sözleşme İtilaf Devletleri için düzenleniyordu.
Amiral Carlthorpe hiçbir müttefik devlete danışmadan sözleşmenin son halini kendisi verdi ve kendi bitirdiği anlaşmayı tüm İtilaf Devletleri adına imzaladı. Aslında bu durum siyasi ve ülkeler çapında çok büyük bir hatadır. O hatanın zaten sonucu olarak İtilaf Devletleri arasındaki bağlar kopmaya başladı.
Sözleşmede ucu açık bırakılan bazı maddeler İtilaf Devletleri’nin sömürü sevdasını kökledi ve bu maddelere dayanarak Orta Anadolu dışında kalan Anadolu yani küçük Asya coğrafyasının merkezi dışındaki yerlerde Türkler ile yaşayan azınlıklar sanki Türkler azınlıkmış gibi gösterilmesinde katkıda bulunup işgalin giriş kapısını açtılar.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız