Bir batılı Ortaçağ ressamına göre, uzun boyunlu ve boynuzlu Asya Türkleri... Cengiz Han'ın veya 4. yüzyılda Avrupa'yı alt üst ederek asırlarca unutulmayacak korkunun kaynağı olan Atilla'nın askerleri. Türk düşmanlığı ve iftiralar sadece Batı Hıristiyanlığında mı? Kuşkusuz, bütün bu gelenekselleşmiş "Türk düşmanı" edebiyatını yalnızca Hıristiyan batıya özgü olduğunu düşünmek safdillik olur... Tarihe baktığımızda, Ortadoğu halklarının da benzer davranışları en az batıdaki kadar sıklıkla sergilediğini görüyoruz. Türklere iftira etmek için kolları sıvayan tarihçilerin başında. 12. yüzyılda yaşamış Antakya Yâkûbi Patriği Mikail geliyor,., Mikail, bilim tarihinde ün yapmış "Vekayiname"sinde Türkler hakkında aynen şu görüşlere yer veriyor:
"Yiyeceklerini bulma ve seçme konusunda Türkler'in hiçbir kuralları yoktur. Yerde sürünen bütün yaratıkları, hayvanları, vahşi canavarları, yılanları, böcekleri ve kuşları yerler. Leşleri yerler... Yavrulayan dişilerin karınlarından çıkan uzantıları yerler... Hatta, ölmüş insanların cenazelerini bile yerler..."
"Bunlar insan eti yemeyi gelenek edinmişler..."
Türkler'in insan eti yedikleri iftirasını sadece Antakyalı Patrik Mikail değil. 7. yüzyılda yaşamış ünlü İranlı Kuran bilgini Kadı Beyzâvî de savurmaktadır. Onun görüşü ise şöyle: 1848 baskısı "Envar-ut tenzil" isimli eserinde "Bunlar insan eti yemeyi gelenek edinmişler..." diyor...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız