Tarih boyunca, gezegenlere çeşitli renk ve semboller verilmiştir. Her gezegene bir renk tekabül eder. Örneğin, Mars’ın rengi kırmızıdır. Mitolojide Savaş Tanrısı olarak adlandırılan Mars’a kan renginin hakim olması ve bu rengin Mars’a verilmesinin birçok anlamı vardır. Bugün sizlere burçların ve gezegenlerin renklerini ve de kristallerini anlatacağız.
Renkleri insanoğlu çok eski çağlardan beri kullanmaktadır. İnsan bedeninde 7 enerji merkezi, bedenimizde ise 7 chakra vardır. Sanskritçe’de Çakra sözcüğüne “Tekerlek”, “Çark” veya “Halka” denir. Enerjetik açıdan ise Çakra “girdap” anlamına gelmektedir. Enerji merkezi olan Çakra, enerjetik bedende halka şeklindedir ve enerji, Çakra halkasının üzerinde bir girdap gibi dönmektedir. Bunun dışında Çakra, iç yaşam enerjisinin döner merkezi, iç enerji kanallarının buluştuğu, enerjinin bedene girip çıktığı ve farklı enerji düzeylerine dönüştürüldüğü bir kesişme noktasıdır. Her chakra, negatif ya da pozitif titreşimleri çeken özel bir renge bağlıdır. Astrolojik olarak da gezegen ve burçlarımıza ithaf edilmiş renkleri kullandığımızda, daha dengeli, mutlu ve huzurlu oluruz. Renklerle birlikte kristallerimizi kullanmamız bu etkiyi daha da kuvvetlendirecektir. Renkler ve kristallerin insanlar üzerinde olumlu ya da olumsuz etkileri birçok bilim insanı tarafından araştırılmış, insan üzerinde etkili oldukları bilimsel olarak da ispatlanmıştır.
Kişisel horoskop analizimizi yaptırdığımızda hangi gezegenimizin zayıf olduğunu öğrenir, o gezegenin renk ve kristallerini belirleyerek olumsuz ya da ilerleyen enerjileri kontrol altına alıp doğru bir enerji akışı sağlayabiliriz. Bu konuda özellikle Hint Astrolojisinde binlerce yıldır başarı ile uygulanan yöntemler vardır. Renkleri ve kristallerimizi doğru kullandığımızda, ruhsal ve bedensel anlamda birçok rahatsızlığımıza şifa bulabiliriz. Kristaller, daha doğrusu doğanın kendi içinde doğal bir şekilde meydana gelen her şey, mutlaka belli bir enerjiyi içinde barındırmaktadır. Evrende hiçbir şey sebepsiz yere yaratılmamıştır.
Kristallerimizin sahip oldukları enerjiyi doğru anlamda kullanabilmemiz için öncelikle mutlaka doğduğumuz andaki kişisel doğum haritamızın incelenmesi gerekir. Horoskoplarımızda bizi zorlayan enerjilerin tespit edilmesi ve neye ihtiyacımız olduğu belirlendikten sonra kristal kullanımına geçiş yapılması gerekir. Aldığınız kristalinizi mutlaka taşıdığı özelliklere göre arındırmalısınız. Yine kristalinizi teninize değecek şekilde kullanmalı ve mümkün olduğu kadar doğal kristaller tercih etmelisiniz. Kristaller kişiye özeldir ve enerji akışınızla bütünleştiğinden dolayı bir başkasının kristale dokunmaması gerekir. Dokunulduğunda yine kristalinizin özelliklerine göre arındırılması gerekir. Kullanacağınız kristali arındırma işlemi yaptıktan sonra programlamalısınız. Kristalinizle enerjinizin bütünleşmesi, birbirini tamamlayarak sahip olduğu enerjinin doğru şekilde sizin benliğinize yansıması için bunun yapılması oldukça önemlidir.
GEZEGENLER ve KRİSTALLERİ
Güneş: Kırmızı Yakut, Kırmızı Lal, Kırmızı Spinel.
Ay: İnci, Ay taşı, Beyaz Zirkon, Beyaz Mercan.
Merkür: Turmalin, Yeşil Yeşim Taşı, Oniks, Peridot.
Venüs: Elmas, Beyaz Safir, Opal, Pembe Kuvars.
Mars: Kırmızı Mercan, Kırmızı Turmalin, Kırmızı Zirkon, Carnelian.
Jüpiter: Sarı Safir, Altın Topaz, Sitrin, Kehribar.
Satürn: Mavi Safir, Lapis Lazuli, Malahit, Mavi zirkon.
Uranüs: Granat, Spessartite, Hessonite, Turkuaz.
Pluton: Krizoberil, Apatit, Turmalin, Kedi gözü.
Kristaller de kişisel doğum haritasına göre belirlenmelidir. Herkes istediği kristali kullanamaz. Doğum haritasına göre belirlenecek olan kristalleri zayıf olan gezegene göre bir astrolog belirler ve bu ömür boyu kullanılabilir. Bir de ilerletilmiş doğum haritasına göre gelecekte zayıf olacak planetler belirlenir ve buna göre bu planeti güçlendirmek için dönemsel kristaller kullanılabilir. Bunların hepsini mutlaka eğitimli ve gerçek astrologlar belirlemelidir. Aksi takdirde fayda görmek yerine zarar görebilirsiniz.
Yorumlar
Pluton'un bile kristalleri varmış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız