Camın organik yapıda olanı da var. Bu da herkesin çok iyi bildiği ve gerçek bir organik cam olan "akide şekeri".. Organik cam, akide şekeri olarak yenmesinin dışında sinema endüsrisinde de kullanılıyor. Günümüzdeki vurdulu kırdılı filmlerin aktörleri sık sık bir yumrukta pencere ya da vitrin camını kırıp geçerek arka tarafa düşebiliyorlar. Hem de hiç bir yerleri yaralanmadan... Kuşkusuz, bu aktörlere bu kolaylığı sağlayan, bilinen inorganik cam değil; organik yapılı gerçek akide şekeri camı...
Türkiye'nin önde gelen kuruluşlarından Şişecam'ın uzmanlarından Reha Akçakaya, "Yüksek ısılarda oluşmasına rağmen, bu yapısıyla camın kimyasal bir bileşim olmadığı"nı söylüyor. "Cam, yalnızca fiziksel bir karışım... Öyle ki, camlaşmadan sonra soğutma çok yavaş biçimde devam ederse, elde edilen cam tekrar kristallenip SiO2 biçimine geri dönüyor. Çünkü, yüksek ısıya rağmen kimyasal bir tepkime oluşmuyor. Ancak, her iki madde de sınırsız oranlarda karışıyorlar. Suyla alkol karışımı gibi... Tabii, farklı bir ısıyla her ikisini de birbirinden kolayca ayırmak da mümkün..."
Çok geniş ve karmaşık bir yelpaze içinde değerlendirilen camı, molekül yapısına göre sınıflamak da olası... İlk ve en büyük küme, herkesin cam diye bildiği ne varsa içine girdiği grup; "oksit camları"... Buna günlük dilde "soda-kireç camları" da deniliyor. Bir diğer deyişle, soda (Na2O) ile kirecin (CaO) dilsel bir bileşimi... Diğer bir büyük grup da "kalkojen camlar" adıyla anılıyor. Kullanımı, ileri teknoloji ve tıp alanında görülen cam türleri bunlar... Arsenik-kükürt, arsenik-selenyum. germanyum-selenyum gibi elementlerin bileşiklerinden oluşuyorlar. Periyodik sistemde "oksijen grubu" olarak bilinen "kalkojenler"in, "selen-telluryum" karışımıyla yaptığı cam lif, kalp ameliyatlarında damardaki yağı eritmek için kullanılıyor. Damara sokulan bu optik elyafın özelliği "kızılötesi" ışığı iletebilmesi...
Bir sonraki grup, "nitrür camları"... Silisyum, oksijen yerine azot (N) ile birleştiğinde ortaya çıkan cam (ya da seramik), alışılmışın dışında son derece sert ve dayanıklı oluyor. Buna neden olarak, azotun moleküler düzeyde, oksijene göre çok daha güçlü bir ağ yapı oluşturması gösteriliyor. Fakat, oksit camların oksitlenmeye karşı önemli bir direnci olmasına karşın, nitrür (azot) camların yüksek sıcaklıklarda oksitlenme olasılığı beliriyor. Diğer bazı cam türlerine gelince... Bu alan, cam biliminin en uç noktaları olduğundan, "hidrojen bağı camları", "halojen camları" ve "element camları" gibi diğer türler çoğunlukla laboratuvar araştırmaları düzeyinde yorumlanıyor.
Yorumlar
Akide şekeri demek bir cam çeşidiymiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız