Toprağa düşen bir ağaç dalı, yerdeyken bir dizi gücün etkisine giriyor. Toprağa yapışık kalmasının nedeni yerçekimi kuralı... Yerçekimi, gezegenimiz gibi büyük kütlelerin ürettiği bir güç... Nitekim bu güç sayesinde bugün güneş sistemini meydana getiren yıldızlar ve gezegenler evrenin içinde dört bir yana dağılmıyorlar.
Bir ağaç dalını kırmak da pek o kadar kolay bir şey değil... Çünkü ağaç dalı esneme gibi bir özelliğe sahip... Ağaç dallarının bu niteliği yerçekiminden kaynaklanmıyor. Bunun nedeni, ağaç dallarının elektrik yüklü olması... Çünkü, dalları oluşturan atomların bir bölümü pozitif, diğer bölümü ise negatif... Bu farklı atomlar gerilirken, bir dizi farklı elektrik bileşimleri oluşturuyorlar. Atomların tutarlılığının kökeninde de bu birleşimler yatıyor. Atomun çekirdeğindeki pozitif protonlar, negatif elektronları tutuyorlar. Oysa merkezkaç gücü bu elektronları dışarıya doğru kaçmaya zorluyor. Buna karşılık, atomların çekirdeğindeki bütünselliğin nedeni ise elektrik kuralları değil, proton ve elektronları bir arada tutan nükleer güçler... Çünkü, tümü pozitif olan protonlar karşılıklı olarak birbirlerini itme eğilimi taşıyorlar.
Sonuçta, kaynağı ister yerçekimi kuralı, ister elektrik, isterse nükleer güç olsun, bu bileşimler bugün madde dediğimiz tüm nesnelerin temelini oluşturuyorlar. Ve bunlar da duruma göre az yada çok organize yapılar oluşturuyorlar. Bu yapıları yaratmak için, karmaşıklığın düzene dönüşmesi, dağılan atomların bir araya getirilerek bir sıvı ya da kristal haline gelmesi gerekiyor.
Örneğin, bir köprü inşa etmek için muazzam miktarda enerji harcanıyor. Bu enerji ısı olarak çevreye yayılıyor. Evren kapalı bir sistem olduğu için bu ısı düzensizlik üretiyor. Öyle ki, bir köprü inşa etmek için ortaya çıkan ısı evrenin bir başka yerinde bir köprünün yıkılmasına neden olabiliyor. Evrendeki bu değişmez kural bizi kaçınılmaz olarak kaosa götürüyor, yani organize olan her şeyin yok oluşuna.
Yorumlar
ay ürküyorum böyle şeyler okuyunca
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız