Eğer farenjit değilsek, her gün ağzımızı açıp konuşuyoruz. Bazen, tam istediğimiz gibi konuşamıyoruz, ama istediğimize yakın kelimeleri bulup kullanıyoruz. Çok fazla düşünmeden son seçimler hakkında yorum yapıyoruz, yağmur ya da kar nedeniyle tıkanan trafikten şikayet ediyoruz. Hatta felsefi konuşmaları seviyorsak, yaşamın anlamı hakkında bile yorumlar yapabiliyoruz...
Dil, "soyut konular hakkında bilgi aktarmak için, sembollerle sesleri birleştirme yeteneği" olarak tanımlanıyor. Atalarımız karmaşık bilgileri dil sayesinde birbirleri ile paylaşmışlardı. İste, insanların bu özelliği kısa sürede dünyaya hakim olmalarını sağladı.
İnsanların tekerlek yapmakla ilgili ilk bilgileri birbirlerine aktarmamış olduklarını düşünün. Sonuçta, her yeni gelen nesil kendi tekerleğini kendisi yaratmak zorunda kalacak ve her seferinde insanlık sil bastan başlamak zorunda kalacaktı. Tekerleğin öğrenilmesi, ancak görsel model teşkil edecek kadar çok tekerlek yapıldığında mümkün olacaktı. Oysa ki, dil sayesinde tekerleğin nasıl yapıldığı, mahalle dedikoduları kadar çabuk yayıldı. Farklı yetenekleri olan insanlar, orijinal tekerleğin daha da gelişmesini sağladılar. Jeolojik zamanda göz açıp kapayıncaya kadar gecen bir süre içinde, insanlar arasındaki iletişim sayesinde jant kapaklı modern lastikli tekerleklere kadar gelindi...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız