En yararlı yeteneklerimizden biri olmasına rağmen, dilin ilk olarak nasıl kullanıldığı bilinmiyor. Bazı dilbilimciler, dilin işbirliği ihtiyacından doğduğunu düşünüyorlar, Örneğin, bir avcının mamutla girdiği savaşı kazanabilmesi için bir grup mızraklı savaşçı toplaması gerekiyordu... Diğer uzmanlar ise, dilin diğerlerini kontrol etme ve yönetme isteğinden doğduğunu söylüyor. Birkaç iyi seçilmiş kelime, insanlar üzerinde sanıldığından çok daha etkili oluyor.
Bazı uzmanlar da dili, atalarımızın mağara duvarlarına resim çizmelerini sağlayan aynı yaratıcılık kıvılcımı ile bağdaştırıyorlar. Bu dilbilimci grubuna göre dil, aklımızda oluşan soyut fikirleri açıklamanın bir yolundan başka bir şey değil...
Ancak, en akla yatkın cevap, dilin doğuştan gelen bir yetenek olduğu yönünde; aynı yunusları uzaklığı anlayabilmek için sonar kullandığı gibi... Bu teoriye göre dil, doğal evrim sırasında genetik rastlantıların bir sonucu olarak gelişti... Hem biyoloji hem de dilbilim alanında bu teoriyi destekleyen pek çok kanıt bulunuyor. Üstelik bu kanıtlar, kendi dillerinin doğuştan üstün olduğunu savunanların hayal kırıklığına düşürecek cinsten...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız