Se - Selenyum (14 miligram)
Vücudun her hücresi, kanser ve kısırlığa karşı koruma sağlayan milyonlarca selenyum atomu içeriyor. Saç, böbrekler ve erbezleri en yüksek düzeyde bulunduğu bölümler. Vücudun gereksinim miktarı çok az bile olsa aşıldığında, selenyum zehirlenmesi riski ortaya çıkıyor. Bunun en açık belirtisi, nefes almada zorluk ve metil selenyum gazının yol açtığı ağır vücut kokusu. Erkekler için tavsiye edilen günlük miktar 75 mikrogram, kadınlarda ise 60 mikrogram... Genellikle kahvaltılık tahıllar ve kepekli ekmek yoluyla alınıyor. Brezilya fındığında çok bol miktarda bulunuyor. Ton balığı, morina balığı, somon ve yer fıstığı diğer yoğun olduğu besinler. İtalya'da çok sevifen "Albatrellus pes-caprae" türü kültür mantarının 100 gramında 3.700 mikrogram selenyum var. Bu miktarda mantarla yapılacak bir yemek günlük dozu 8 kat aşıyor.
Si - Silikon dioksit, Kuvarts (1 gram)
Silikon kemik büyümesinde etkili, aynı zamanda deride de bulunuyor. Ekmek ve kahvaltılık tahıllar en zengin silikon barınağı. Hamile kadınların silikona daha fazla ihtiyacı var. Şalgam suyu ya da turşu gibi besinlere aşermelerinin nedeni, vücutlarındaki silikon ihtiyacının artması. Silikonun yaygın kullanıldığı bir başka alan da estetik cerrahi. Göğüslerini büyütmek isteyen kadınlarda 1990'lı yıllarda kullanılmaya başlayan silikonun, birtakım sağlık sorunlarına yol açtığı da görüldü. Bunların başında göğüs kanseri geliyor. Ancak bilimsel araştırmalar göğüs kanserine yakalanma riskinin silikonla ilişkili olmadığını ortaya koyuyor.
Tl - Talyum (0,5 miligram)
Potasyumla birlikte bulunan bir diğer element de talyum... Böbrekler ve karaciğer yoğun bir biçimde talyum içeriyor. Talyum, deri yoluyla da emilebilen toksik özelliğe sahip ağır bir metal. Bileşenlerinin fazla alınması, tırnak düşmesine yol açıyor. 20. yüzyılın başlarında, baş derisindeki mantar etkenli saç dökülmelerini tedavi etmek amacıyla kullanılıyordu. 1962 ile 1971 yılları arasında Graham Young adlı seri katil çok sayıda insanı çaylarına talyum katarak zehirledi.
U- Uranyum (0,1 miligram)
Eğer vücuttaki uranyum, atom enerjisine dönüştürülebilseydi, çok büyük bir güç elde edilebilirdi. Yemek yoluyla alınan uranyumun günlük miktarı yaklaşık 1 mikrogram civarında; ancak, çoğu emilmeden atılıyor. En çok mısır ve patatesle vücuda giriyor. Kana karıştığı zaman, iskelette ve kemiklerde birikiyor. Bu aşamadan sonra uranyumun vücuttan atılması çok zor.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız