Harvard Üniversitesi'nde ders veren pedagog David Perkins'in ve psikolog Daniel Goleman'ın zeka değerlendirmesi ise çok daha pragmatik; onlara göre zeka, başarının ve doyumluluğun temelidir. Perkins ve Goleman, "öğrenilebilir zeka" ile "duygusal zeka" nın savunucuları olarak tanınıyorlar. Her iki uzman da alışıldığı üzere, rasyonel yetenekleri aramaktansa, insanların yaşadıkları süre içerisinde gösterdikleri açıklara ve tökezlemelere parmak basıyorlar. Hatta Perkins, "IQ zeka değildir, son derece kompleks bir fenomen olan zekanın sadece bir boyutudur" diyor.
Çok kısa zamanda tamamlanması gereken 2000'i aşkın sorudan oluşan zeka testleri, bugün özellikle ABD'de öğrencilerin geleceğini şekillendiriyor ve onların gelecekteki öğrenim başarısı hakkında bilgi veren en sağlam göstergeler olarak kabul ediliyor. Ama farklı IQ'lar, öğrencilerin farklı bitirme notlarının ancak yüzde 25'ini açıklıyor. Ayrıca, IQ değerlerinin, bu testlerden geçen deneklerin yaşamsal şanslarını belirlemedeki ağırlığı da son derece tartışmalı. Daniel Goleman bu konuda, "IQ testlerinin, kimin daha çok para kazandığıyla veya daha doyumlu bir sosyal yaşam sürdürdüğüyle hiçbir ilgisi yok" diyor. Heidelbergli meslektaşları ise, Goleman'ın tersine, "Batı toplumları testlerin ölçtüğünü şereflendirir, kesin olanı destekler" açıklamasını yapıyorlar.
Araştırmacılar, şimdiye kadar kaç tür zekanın ölçülebileceği konusunda bile anlaşmaya varamadılar. Kimi araştırmacılar zekanın 150'ye kadar boyutu bulunduğu söylerken, Amerikalı araştırmacılar John Horn ve Raymond Cattell, "akışkan (fluid) zeka" ile "kristalleşmiş (crystalized) zeka" adını verdikleri iki temel zeka tipinden söz ediyorlar. Bunların ilki yeni sorunları çözmede esnek davranabilme yetisiyken, diğeri de sorun çözme stratejilerini ve öğrenmek ve deneyimle edinilmiş bilgileri organize etme yeteneğini kapsıyor.
En eleştirel psikometreciler bile, test sonuçlarının ortaya koyduğu bir özellik yüzünden gmfaktörünü ve IQ'yu tam olarak tarihe gömemediler. Söz konusu özellik şöyle özetlenebilir: Testlerdeki dilsel yetenek bölümünde üst düzeyde başarılı olan denekler, diğer alanlara giren soruları da daha iyi çözüyorlar. Örnek olarak, birbirini takip eden ama değişiklik gösteren resimlere baktıklarında, resimlerin dizilişindeki ilkeyi daha çabuk bulup çıkarıyorlar.
Yorumlar
Peki her zaman öğrenilebilir mi? Cevabı aynı kategorimizde
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız