Çağlardan beri, gerek besin gerekse alet ya da araç olarak yararlandığımız deniz kabukluları, "yumuşakçalar" (Mollusca) arasında sınıflandırılıyorlar. Ve "böcekler"den (Insecta) sonra hayvanlar aleminin en kalabalık grubunu oluşturuyorlar. Genel olarak karada ve denizde, 500.000-200.000 kabuklu hayvan türünün yaşadığı sanılıyor. Ama, şimdiye kadar bilimsel kayıtlara geçenlerin sayısı 100 binin altında... Bu kabukların üretimi ve mimarisiyle, içinde "oturanların biyolojisine ilişkin yanıt bekleyen birçok soru bulunuyor. En ilginçlerinden biri de, eşlerini döllemek için, sırtlarındaki "kireçten evler"iyle okyanusları nasıl aştıkları... Paris'teki Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nin "Malakoloji" (yumuşakçalar bilimi) Laboratuvarı, bu kabuklu canlıların sırlarını, yakın dönemlerde bir bir ortaya dökmeye başladı...
Kabukların hammaddesi (kalsiyum karbonat ve proteinler) oldukça basit, ancak üretim reçetesi karmaşıktır... Genlerle düzenlenmiş reçetelere göre oluşturulan kabuklar, çok çeşitli şekiller gösterirler; düz ya da kıvrımlı, parlak sarı ya da abanoz siyahı gibi bir şekil ve renk şenliği sunarlar. Deniz kabuklusu türlerinin büyük çoğunluğu, Pasifik Okyanusu'nun güneydoğu denizlerinde bulunuyor. Yumuşakçalar, bu yörelerde 600 milyon yıl önce çıkmışlar, farklı ortamlarda çeşitlenerek yeni türlerin doğuşuna yol açmışlar. Günümüzdeyse, dünyanın tüm denizlerine yayılmış bulunuyorlar.
Deniz kabuklarının başlıca temsilcilerini, "karındanbacaklılar" ya da "salyangozlar" (Gastropoda) oluşturuyorlar. Bu hayvanların kabuklarının, sağa değil de, sola kıvrılmış olanlarına koleksiyoncular yüksek değerler biçiyorlar. Aslında, bu durum genetik bir kusurdan kaynaklanıyor. "Polinezva Deniz Kabukluları" adlı kitabın yazarı Bernard Salvat'ya göre, 300 yılda toplanan 750 milyonu aşkın kabuktan, yalnızca 120 tanesi böyle bir anormallik taşıyor. Hindistan'da büyük beğeni toplayan bu kabuklar altın pahasına alıcı buluyor.
"Yassısolungaçlar" diye de adlandırılan ikiçenetliler (Bivalvia) ise, ailenin ikinci temsilcileri... Kaslarla birbirine eklemlenmiş kabuklar, sadece hayvan besleneceği zaman açılıyor. Hayvan, balık ağı işlevi gören solungaçlarıyla planktonları süzüp yiyor. Kabuklarından çıkıp yüzeye tutunan karındanbacaklıların tersine, ikiçenetliler, kabukları kapalı durumda, ya kayalara tutunuyorlar yada dibe yerleşiyorlar.
Deniz kabuklularının büyük çoğunluğu, besinin bol olduğu kıyı kesimlerinde, 0-100 m. dolaylarında yaşıyorlar. Derin dip bölgelerinde koloniler oluşturan türler de bulunuyor. Sözgelimi, "Calyptogena" gibi büyük beyaz midye türleri, derin deniz çukurlarında, hidroterma) kaynakların yakınlarında yaşıyorlar.
Yorumlar
Kabuk deyip geçmemek lazımmış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız