Evrene bakış açımız kaçınılmaz olarak onun içindeki yerimize bağlı olarak şekillendi. İlk kez gök yüzünü inceleyen gökbilimciler, her şeyin merkezine Dünya’nın olduğunu ve geri kalan tüm evrenin Dünya etrafında döndüğünü iddia etti hatta buna körü körüne inandı. Tabii ki günümüzde artık hepimiz biliyoruz evren falan bizim etrafımızda dönmüyor. Dünya elips benzeri bir gezegen tabi düz olduğunu savunanlar da var onları ötekileştirmiyor ve diyoruz ki NASA elips diyor.

Dünya Güneş’in etrafında elips bir yörüngede ve kendi etrafında dönüyor ve bu dönüşe benzer dönüşler yapan sekiz gezegen ve sayısız gök cisminden sadece bir tanesi Dünya. Diğer yıldızlar ile aramızdaki mesafeyi en basit haliyle şöyle anlatabiliriz; uzayda şu anda hareket etmeye çalışsak o yıldıza ulaşana kadar çok az yer değiştirdiğini kabul ettiğimiz yıldız belki de yok olmuştur. Iraklık açısı NASA için devrim niteliğinde bir gelişmedir yukarıda bahsettiğimiz mesafeyi ölçmek gerekli olan kozmik ölçümlerin ve yapılan bütün hesaplamaların aslında temelini oluşturur.

Gelelim Dünya’dan görüşlerimize; Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönüşünden dolayı tüm yıldızlar her gün batıdan doğuyor ve doğudan doğuyor gibi görünürken bu kaymadan dolayı Güneş doğuda doğru kayma hareketi yapıyormuş gibi görünür.

Güneş gökyüzündeki turunu ekliptik düzlemi takip ederek, bir yılda tamamlıyor. Tüm gezegenlerde bu düzlemde ya da bu yaklaşık olarak bu düzlemde hareket ederler ve genellikle ekliptik düzlemin üzerinde veya ona çok yakın şekilde bulunurlar.