Herkes rüya görüyor, tabii ki körler de. Rüya anında, içinde görsel alanında da bulunduğu beyin korteksi gelişigüzel uyarılıyor. Bu da rüya tecrübesini oluşturan görüntüler, sesler ve kokuları yaratıyor. Kör­lerin çoğunda korteks zarar görmüyor, yani rüya görememelerinin fiziki bir nedeni yok...

Ancak, kör insanlar bazen rüyalarını anlatmakta zorluk çekebiliyor­lar. Rüyadan ne anladıkları, daha çok görsel tecrübelerine dayanıyor. Çoğu insan körlerin hiçbir zaman görmemiş olan insanlar olduğunu sa­nıyor. Gerçekte "tam kör" olan çok az insan var. Körlerin çoğu ışığı ve renkleri biraz seçebiliyor. Ve bunlar da, rüyalarına yansıyor...

Körlerde görüntü, yaş ilerledikçe daha da azalıyor. Bu nedenle, rü­yalarını görüntülü hatıralarına dayanarak yorumluyorlar. Az rastlanan bir durum olsa da, bazen kör doğan insanların görüntüleri zamanla iyi­leştiriliyor ve bunlara nasıl görmeleri gerektiği öğretiliyor. Nesnelerin görselliği, eskiden kalma dokunuşla bağlantılı algılarla tamamlanıyor. Bu insanlar nesneleri tanımayı ve adlandırmayı kolay yapsalar da, uzaklıkları algılamada güçlük çekiyorlar...