Nüfusun yaklaşık % 20 sinde çınlamaya rastlamak olasıdır. Sessiz ortam ve günlük uğraşıların az olması çınlama algılamasını artırmaktadır. Hiç ses geçirmeyen kabinlerde yapılan çalışmalarda, tamamen sağlıklı genç insanların çok aşırı sessiz bir ortamda % 95 oranında çınlama algıladıkları (sessizliğin sesi) ortaya konmuştur. Bu nedenle çınlama sesinin aslında hepimizin kulağında var olduğu ancak bazı rahatsızlıklar sonucu algılanabilir düzeye çıktığını düşünmek olasıdır.
ÇINLAMA ZARAR VERİR Mİ?
Çınlamanın kendisi bir hastalık değildir, bir belirtidir. Çınlamanın kişiye doğrudan bir zararı olmaz ancak çınlamayı oluşturan sebep zarar verici olabilir. Bu nedenle her çınlama hastası araştırılarak sebep ortaya konmaya çalışılmalıdır. Bazı kişilerde çınlama sebebi ne olrsa olsun çok ciddi psikolojik etkilere yol açar. Bunların arasında depresyon, anksiyete, dikkat bozukluğu, uyku problemleri ve intiharı sayabiliriz. Bu durumda çınlamanın bir zararından söz etmek olasıdır.
ÇINLAMA TEDAVİ EDİLEBİLİR Mİ?
Her çınlama tümüyle ortadan kaldırılamasa da her hastaya yardım etmek mümkündür. Çınlama hastasına yapılabilecek en büyük kötülük, hastaya 'alışman lazım, bu ses seninle mezara kadar devam eder, yapabilecek bir şey yok' gibi ifadeler kullanarak zaten tedirginlik ve korku içinde olan hastayı daha da endişeye sürüklemektir. Her hasta için hastayı daha iyi duruma getirecek, çınlama ile baş etmelerini sağlayacak tedavi yöntemleri vardır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız