"Doğunun Leonardolan"nın izlerine pek çok yerde rastlamak mümkün. Leonardo da Vinci'nin notlarında bile! Leonardo, akışkanlardan bahsettiği bir mektubunda, "Doğuda yaşayan, ama adını anımsayamadığı bir bilginin bu konudaki çalışmalarından yararlandığını" yazar. Leonardo'nun "adını anımsayamadığı" bu kişi. İstanbul'da Cihangir sırtlarında rasathane kuran Takiyüddin'den başkası değildir.
9. yüzyıl başlarında Abbasi halifesi Memun bir dünya haritası hazırlanması için emir verdi. Bu haritanın hazırlanmasında görev alan bilginler, her şeyden önce ekvatorun 1/360'ı olan bir boylam derecesinin gerçek uzunluğunu ölçmek zorundaydılar. İslam bilginleri, önce Kuzey Iraktaki Sincar Ovasında, sonra da Kuzey Suriye'deki Tedmür’de usturlaplarla, çubuk ve ip kullanarak bu ölçümü yaptılar.
Halife Memun'un hizmetinde çalışan İslam coğrafyacıları, birçok defa yineledikleri ölçümler sonunda, bir boylam derecesinin uzunluğunu 56,66 mil, buradan hareketle ekvatorun uzunluğunu da “40.000 kilometreden biraz fazla" olarak belirlediler. Modern coğrafyanın olanakları ile belirlenen ekvator uzunluğu (40.070 km.), günümüzden 1200 yıl önce yürütülen bilimsel çalışmanın sonucuna çok yakın...
Yerkürenin 360 derecelik boylamlara bölünmesini Arap coğrafyacılara borçluyuz! Onlar Galileo Galilei'den 600 yıl önce dünyanın yuvarlak olduğunu söylemekle kalmamış, yerkürenin "geoid " bir forma sahip olduğunu da keşfetmişlerdi.
Yorumlar
aaa ilk defa duydum
Aa hiç bilmiyordum
Her yerde bir iz bırakmış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız