Öncelikle şunu söyleyelim ki, 2012’de kıyamet olacağı yolundaki söylentiler tamamen safsata olduğunu gördük. Dolayısıyla korkulacak bir şey yok. Manyetik takla ya da manyetik tersinme, bilimsel olarak kanıtlanmış ve milyarlarca yıldır gerçekleşen bir olay.
Her birkaç yüz bin yılda bir Dünya’nın manyetik alanı kutup değiştiriyor. Her değişim süreci birkaç bin yıl sürüyor. Önce Dünya’nın manyetik alan şiddeti azalıyor, yaklaşık yüz yıl süreyle alan tümüyle kayboluyor, sonrasında yeniden beliriyor. Bunun sonucunda manyetik kutuplar yer değiştiriyor. En son manyetik tersinmenin 780.000 yıl önce meydana geldiğini biliyoruz. Ölçümler yaklaşık 2000 yıldır manyetik alan şiddetinin yavaş yavaş azaldığını gösteriyor. Öngörüler doğruysa önümüzdeki 1000 yıl içinde manyetik alan yön değiştirebilir. Elbette bu aniden değil yavaş yavaş gerçekleşecek bir süreç. Dolayısıyla bugünle 21 Aralık 2012 arasında fark edilir bir değişim olmayacak.
Atmosfer olumsuz etkilerden büyük oranda koruyacak
Manyetik alan sayesinde pusulayla yönümüzü bulabiliyoruz. Benzer şekilde kuşlar başta olmak üzere başka canlılar da yönlerini bulmak için manyetik alandan yararlanıyor. Ancak manyetik alanın en büyük özelliği, Güneş’ten ve yıldızlararası ortamdan gelen yüklü parçacıklara karşı bir kalkan oluşturması. İşte manyetik alan zayıfladığında ve kaybolduğunda bu kalkandan mahrum kalacağız. Ancak ondan çok daha etkili bir kalkan olan atmosfer, bizi bu parçacıkların olumsuz etkilerinden büyük oranda koruyacak. Gezegenimizin tarihine baktığımızda, manyetik alan tersinmesinin herhangi bir kitlesel yok oluşa neden olduğuna ilişkin bir kanıt göremiyoruz.
Toplu yok oluşla karşılaşılmadı
Nitekim günümüzden yaklaşık 1,9 milyon ila 250 bin yıl önce yaşamış olan ve Homo sapiens’in atası Homo erectus bu manyetik tersinmeleri birçok kez yaşamış. Buna karşın herhangi bir toplu yok oluşla karşılaştıklarına ilişkin bir bilgi yok. Uydular, elektronik aygıtlar, elektrik kesintileri, hava ulaşımında aksamalar olabilir. Biz insanlar, büyük olasılıkla diğer canlılardan daha fazla etkileneceğiz. Çünkü Güneş’ten gelen yüklü parçacıklar yörüngedeki uyduların çoğunu etkileyecek. Ayrıca yeryüzündeki elektronik aygıtların da önemli bir bölümü bu durumdan etkilenebilir. Güçlü Güneş rüzgârları sırasında elektrik kesintileri yaşanabilir, özellikle hava ulaşımı aksayabilir.
Yorumlar
Mümkün olabilir mi?
Çok ürkütücü :(
ülkemizde de nadiren bunlardan olması çok hoşuma gidiyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız