Yeşil yapraktan saf altına, parmaklarımızın arasından akıp giden sudan göğsümüzü, kollarımızı, parmaklarımızı süsleyen gümüşe kadar... Sonsuz biçimler aldığı gözleniyor, ama biraz yakından bakıldığında tüm bu çeşitliliğin özünde üç temel ve evrensel parçacıktan oluştuğu anlaşılıyor: Proton, nötron ve elektron... Bu üç küçük parçacık, bir dizi farklı bütünleşme sonucu sonsuz sayıda madde oluşturuyor.
Tüm maddelerde başlangıçta aynı birleşme şeması gözleniyor
Bir mini güneş sistemini anımsatan birleşme formülünün sonunda atomlar oluşuyor. Her atomun merkezinde de bir çekirdek var. Çekirdeği, birbiriyle dirsek teması halindeki proton ve nötronlar meydana getiriyor. Bu merkezin çevresinde ise uydu biçiminde elektronlar yer alıyor. Atomun çekirdeğinde ne kadar proton varsa, o kadar da elektron bulunuyor... İşte, bir atomun yapısını da bu proton ve elektronların sayısı belirliyor. Örneğin, bu rakam 29 ise o madde bakır, otuz ise çinko oluyor.
Evrende atomların sayısı oldukça kısıtlı... 100 taneyi geçmiyor. Ama, bu 100 küsur atom, daha karmaşık yapılar halinde birleşerek evrendeki çeşitliliği oluşturuyor... Bu karmaşık yapılara da molekül adı veriliyor. Bir karbon atomu, 2 oksijen atomuy-la birleşerek karbon gazını meydana getiriyor. Bu formüldeki karbon atomu silisyum atomuyla değişirse silis, yani kum ortaya çıkıyor.
Yorumlar
Çok şaşırtıcı
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız