Bilim, tarih boyunca Mısır ve Mezopotamya'dan Yunanlılara, Yunanlılardan İslam dünyasına, İslam dünyasından da Avrupa'ya geçti. Döneminin en ileri uygarlığı olan İslam dünyası ve onun yetiştirdiği dehalar, ne yazık ki bugün kendi toplumlarında bile tanınmıyor. Ulaşılan bu ileri uygarlık düzeyi, nasıl oldu da yazıldığı tarih sayfalarından silinmeye yüz tutan anılar haline dönüştü?
Tarihçiler, M. S. 395–1453 yıllarını kapsayan Ortaçağ’ın 4. ve 8. yüzyıllar arasındaki dönemi "Karanlık Çağ" olarak tanımlıyor. Burada, batı eğitim sisteminin getirdiği ve dünyaya Avrupa merkezli bakmaktan kaynaklanan ciddi bir yanılgı var. Çünkü Avrupa'da "Karanlık Çağ’ın yaşandığı dönemde, doğu en parlak dönemini yaşamaktaydı!
Ortaçağ Hıristiyan dünyası karanlık bir dönemden geçerken, Ortadoğu'da yeni bir din doğmuş, bu dinin mensupları, Hıristiyanların talip olmadığı bilim mirasını sahiplenmeye başlamışlardı. Hz. Muhammed'in ölümünden sadece iki asır sonra, Bağdat'ta, Beytülhikme adı verilen üniversitede, pek çok dilde yazılmış bilim, tıp ve felsefe eseri Arapça'ya çevriliyordu!
813 ile 833 yılları arasında halifelik yapan Memun zamanında, tarihin ilk "devlet destekli" rasathanesi yine Bağdat'ta kurulmuştu. Sadece 30 yıl sonra, dünyanın ilk "modern" hastaneleri, Bağdat'ta hasta kabulüne başlamıştı! 11. ve 12. yüzyıllarda ise İslam dünyası, bilim adamları ve düşünürleri ve zengin kitaplıklarıyla, dünyanın uygarlık düzeyi en yüksek topluluğu haline gelmişti.
Günümüzde "bilim tarihi" disiplininin kurucusu kabul edilen George Sarton, ünlü "Bilim Tarihi'ne Giriş" kitabında, her yarım asrı, o dönemin en üstün bilim insanının adıyla adlandırıyor. Kjtapta. 8. yüzyılın ikinci yarısından itibaren 350 yıllık "insanlık tarihi" şu isimlerle anılıyor:
Cabir bin Hayyan, Harizmi, Razi, Mesudi, Ebu'l-Vefa, Biruni ve Ömer Hayyam
Yorumlar
Siz ne dersiniz?
Bir dönem bilim doğuda yükselmiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız