Teoriye göre, yalnızca yararsız bir makine sürekli çalışabilir Kuşkusuz, becerikli bir mucit, "ideal salıncak" gibi bir makine yapabilir. Ve mükemmel, ama hiçbir işe yaramayan sürekli salınımlarına bakakalır. Belki, yine de bir işte kullanmak için, hassas bir mekanizma yardımıyla, sözgelimi salıncağın her düşey geçişinde bir otomobili kaldırmasını sağlayabilir. Yararsız salınımları yararlı bir işe dönüştürmenin mutluluğunu yaşarken makine tükenir ve durur. O da makinesinin sürekli çalışmadığını fark ederek düş kırıklığına uğrar.
Örneğimizdeki salıncak, enerjisinin bir kısmıyla gerçekten bir iş yapar; otomobili bıraktığı sırada yükseklik kazanır. Bununla birlikte, gitgide daha az yükselir, yani yükseklik kaybeder. Enerji, yavaş yavaş salıncağın dışına kaçtığı için de hareket durmayla sonuçlanır. O zaman, enerji tümüyle "potansiyel enerji" biçiminde otomobilin "kullanma yetkisine girer. Yani, artık otomobil, salıncaktan aldığı enerjiyi geri verme durumunda bulunur. Bunun için de, tersine işleyen mekanizmayla, otomobilin düşmesi ve yeniden ilk yüksekliğine çıkması yeterli olur.
Fizikte "birinci termodinamik ilkesi" diye adlandırılan kavramı oluşturur. Bu kavram, 1850'ye doğru iki fizikçi, İngiliz James P. Joule ile Alman Julius R. von Mayer, tarafından kesin şekilde ortaya kondu: Enerji çeşitli biçimlerde (elektrik, mekanik, ısı vb.) kendini gösteren bir büyüklüktür; ama "değer", yani niceliği daima korunur. Hiçbir şey, onu yoktan var edemez, vardan da yok edemez (enerjinin korunumu ilkesi).
Bu ilkeyi bilmeyen birtakım mucitler, yüzyıllar boyu, hem sonsuza dek çalışacak hem de kendi başına yükselmek için gerekli enerjiyi bulacak makineler yapmaya çalıştılar. Ama bu iki istek birbiriyle uyuşmaz. Gerçekten de, bir makine "sürekli" çalışmaz. Çalışsa bile, bir gün mutlaka durur; o zaman da, buna sürekli denemez.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız