Yeryüzüne dağılmış çok sayıda uzman, uydu ve sondaj balonları aracılığıyla atmosfer basıncını, rüzgarın yönünü ve hızını izliyorlar. Öte yandan, uyduların aracılığıyla şu anda kasırgaların oluşumunu gözleme konusunda da büyük adımlar atılmış bulunuyor. Yine de bu alanda önemli bir hata payı varlığını sürdürüyor.
Uzmanlar özel olarak geliştirilmiş uçaklarla kasırganın içine bile giriyorlar
Uzmanlar kasırgaların varlığını geç de olsa saptıyorlar ve bölgedeki sivil halkı tasfiye edecek zamanı sağlıyorlar. Kasırgaların gözlenmesinde bayrağı ABD'li uzmanlar çekiyor. Gerçekten de bu ülke özellikle II. Dünya Savaşı sırasında Pasifik'te ortaya çıkan kasırgalarda çok büyük zarara uğradı; Amerikan ordusu 1.000 kadar askerini 15 destroyerini ve 200 savaş uçağını yitirdi. Bugün ABD'de kasırgaları izlemeye yönelik çalışmalar o noktaya ulaştı ki, uzmanlar özel olarak geliştirilmiş uçaklarla kasırganın içine bile giriyorlar. Aslında bu ilk bakışta çok zor bir operasyon olarak görülüyor. Ama, uçaklar 20 dakikalık bir sıkıntılı uçuştan sonra rüzgarın hiç esmediği, güneşin pırıl pırıl parladığı bir bölgeye vardıklarını söylüyorlar. Burası kasırganın merkezi yani, meteoroloji uzmanlarının deyimiyle kasırganın gözü...
Bir kasırganın şiddeti, Hiroşima'ya atılan atom bombasından tam 5 kez daha güçlü...
Bu büyük doğal felaketi önlemek için sürekli yeni stratejiler geliştiriliyor. Bir grup uzman, bulutları bazı maddelerle aşılayarak, yağmur yağdırılmasını ve böylece gökyüzündeki basınç alanları arasındaki tansiyonun azaltılmasını planlıyor. Bir başka öneri ise kasırganın içindeki rüzgarların hızını ve şiddetini "gümüş iyodür" maddesi kullanarak azaltmak... Bazıları kasırganın oluşumunu bir atom bombası atarak önlemeyi bile öneriyor. Ancak kasırganın gücü bir atom bombasından fazla olduğundan bu projeye pek sıcak bakılmıyor.
Kasırgaların oluşumunu öngörmek ve gerekli tedbirleri almak...
Uzmanlara göre gelecekte en etkili ve kalıcı çözüm, kasırgaların oluşumunu öngörmek ve gerekli tedbirleri almak... Gelişmiş ülkeler bu alana son yıllarda olağanüstü yatırım yaptılar. Bunun semeresi de alındı; artık kasırgalarda insan kaybı çok düşük oluyor. Ancak, azgelişmiş ülkeler için aynı şeyi söylemek mümkün değil... 1991 yılında Bengladeş'i vuran bir kasırga tam 150.000 kişinin ölümüne neden oldu. Bu ülkedeki binaların kasırgalara karşı çok yetersiz kaldığı biliniyordu... Ama günümüzde de aynı savunmasız konumdalar...
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız