Yüzyılın başında me­teoroloji uzmanları kendi arala­rındaki iletişimi kolaylaştırmak için böyle bir yola gittiler. Ne var ki, önceleri kasırgalara özel isimler değil, oluştukları yılın ta­rihi ve daha sonra da alfabenin bir harfi veriliyordu: 1920A, 1920B gibi...

 Amerikan askerleri kasırgalara kız isimleri vermeye başladılar

 

İkinci Dünya Savaşı sırasında özellikle Pasifik'te gö­revli Amerikan askerleri bu böl­gede sık sık rastlanan kasırgala­ra genç kız isimleri vermeye başladılar. 1978 yılında bütün dünya ülkelerinin katıldığı bir toplantıda bu tarihten itibaren kasırgalara erkek ve kadın isim­leri verilmesi kararlaştırıldı. An­cak bu özel isimler verilirken al­fabedeki harflerin diziliş sırası esas alınacaktı: Alex, Bonnie, Charley, Gilbert gibi... Önceleri uzun erkek ve kadın isimleri ve­rilirken son yıllarda iletişimi ko­laylaştırmak amacıyla kısa isim­ler tercih edilmeye başlandı.

Diğer gezegenlerde de kasırgalar oluyor mu?

 

Evet... Örneğin, Jüpiter geze­geni üstünde görülen ünlü "Kırmızı leke", aslında bu gezege­nin yüksek atmosferinde meyda­na gelen kasırgadan başka bir şey değil... Bu kasırgadaki rüz­garların saatte 360 kilometre hız­la estikleri ve kasırga alanının çapının yaklaşık 40,000 kilometre olduğu tahmin ediliyor. Bir kıyas­lama için Dünya'nın çapının 13.000 kilometre olduğunu anım­satalım... Benzer bir oluşuma Neptün gezegeninin yüksek at­mosferinde de rastlıyoruz. "Koyu leke" adı verilen bu kasırga olu­şumu Jüpiter'e oranla daha kü­çük boyutta... En geniş alanının uzunluğunun 10.000 kilometre ol­duğu tah­ımin edili­yor. 

Gemicilerin korkusu ünlü 40.-50. paralel

 

Bugün dünyada en çok kasırga­ya güney yarımkürede, 40. ve 50. paraleller arasında rastlanı­yor. Batıdan esen rüzgarlar bu bölgede gerçekten çok şiddetli ve yıkıcı bir nitelik taşıyorlar. Çünkü, güzergahları üzerinde en küçük bir doğal engel ile karşılaşmıyor­lar. Böylece giderek daha büyü­yorlar.

55. paralel sınırında bir tek ka­ra parçası bulunuyor; o da bugün Şili'ye ait olan ve Pasifik ile Atlan­tik Okyanusu'nu birleştiren ünlü Horn Burnu... Ancak, gemicilerin "Korku Burnu" adı verdikleri bu küçük kara kütlesi ne rüzgarın ne de dev dalgaların hızını kesebili­yor. Okyanusun bu en tehlikeli bölgesinde rüzgarın etkisiyle dal­gaların uzunluğu 100 metreyi yük­sekliği ise 35 metreyi buluyor.