Her ne kadar bizler, bu fikirle üst üste çekilen "Geleceğe Dönüş" filmlerini seyrettiysek de, zamanda yolculuğun en azından "teorik bir olasılık" olduğu ilk kez 1905 yılında ortaya çıktı. Einstein'ın "Özel İzafiyet Teorisi", evrenle ilgili görüşlerimizde bir devrim yarattı. Böylece, uzay ve zaman, dört boyutlu sürekli dizi gibi aynı temele oturtularak evrenle ilgili son derece ilginç sonuçlar elde edildi...
Işık hızıyla hareket edip Dünya’ya dönersek ne olur?
Örneğin, Güneş Sistemi çevresinde ışık hızına yakın bir hızla dönerseniz, Dünya'ya geri geldiğinizde herkesten daha az yaşlanmış oluyorsunuz... İşık hızının yüzde 99'u kadar hızlanabilen bir geminiz varsa, uçuşunuzdaki her saniye Dünya'daki 7 saniyeye eşit oluyor. Eğer bir yıl bu hızla yol alırsanız, Dünya'ya döndüğünüzde arkadaşlarınızın 7 yıl geçirmiş olduğunu, yani sizin 6 yıl "gelecek"te yolculuk yapmış olduğunuz ortaya çıkıyor. Einstein 1915 yılında "Genel İzafiyet Teorisi"ni açıkladığında, geçmişe dönüşü sağlayacak teori ve deneyler için gerekli olan altyapıyı hazırladığının farkında değildi. Ancak, onun bu teorisinden ortaya çıkmış olan yüklü kara delikler ve nötron yıldızı yığınları gibi astrofıziksel tuhaflıkları içeren zaman makineleri, "ciddi" bilimadamları tarafından reddedildi.
Bu saygınlığın önemli bir nedeni, Carl Sagan'ın sinemaya da aktarılan romanı "Contact"tı. Bu romanda insanlar, uzaktaki bir yıldızın yörüngesindeki bir uygarlıkla ilişki kurmak için bir "solucan deliği"nin (wormhole) içinde yolculuk yapıyorlardı. Araştırmacılar, ilginç bir şekilde, bu yeni yıldızlararası yazılımın aynı zamanda bir zaman makinesi olduğunu duyurdular... Teoride, solucan deliklerinin içindeki muazzam boşluk çabucak geçilebiliyordu. Burada sadece tek bir sorun vardı; herkes, insanın böyle bir yolculukta hayatta kalabileceğine inanmıyordu. Kuantum teorisi, genelde boş olduğu düşünülen bir vakumun aslında boş olmadığını varsayıyordu. Gerçekten de vakum, bir var olup bir yok olan parçacık çiftleriyle kaynıyor. Solucan delikleri de vakumdaki bu düzensiz değişiklikleri daha da genişleterek tehlikeli yüksek enerji seviyeleri oluşturabiliyor.
Yorumlar
Zor belki de imkansız bir hayal
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız