ISTIRAP ARMUDU

Ekseriyetle zina, homoseksüellik ve ensest suçlularının maruz kaldığı bu işkence aleti kadınların vajinasına, erkeklerin anüsüne sokuluyordu. Alet bir vida yardımı ile mağdurların içinde 2'ye yahut 3'e ayrılıyordu. Dönüşü olmayan hasarlara yol açan bu yöntem adını armut şeklinden alıyordu.

ÇÖPÇÜNÜN KIZI

Londra kulesinin teğmeni William Scevington tarafından icat edilen 'Çöpçünün kızı' aleti, yerde diz çöktürülen mahkumun etrafına geçirilir; ağzından ve burnundan kan gelinceye dek sıkıştırılırdı. "Bu daha insaflıymış" diyecek olursanız, göründüğünden çok daha acılı olduğuna dair anekdotları hatırlatmak isteriz.

İŞKENCE SANDALYESİ

Orta Çağ'ın bir diğer işkence aleti olan Engizisyon / İşkence sandalyesinde 500 ile 1500 arası çelik çivi bulunuyordu. Bu çiviler vidalarla tutturularak sağlamlaştırılıyor, böylece kurbanın etine iyice saplanması sağlanıyordu. Mağdurun sıkıca bağlandığı bu sandalyeye zaman zaman acıyı artırmak için ateş konabilecek yerler de eklenirdi. Bu yöntem Almanya, İtalya, İspanya, Fransa ve diğer Orta Avrupa ülkeleri tarafından 19. yüzyılın sonlarına dek kullanıldı.

JUDAS SANDALYESİ

Judas Sandalyesi ya da Yahudi kızağı olarak bilinen işkence yöntemi kazığa oturtma işkencesine benziyordu. Kurbanların elleri bağlanıyor, bel kısımlarına bağlanan demir kemer ile bedenleri yukarı kaldırılıyordu. Ardından, erkeklerin anüsüne kadınların ise vajinasına denk gelecek şekilde piramidi andıran kutunun sivri ucuna bırakılıyorlardı. Bu işkence ardından kurbanlar çoğu zaman enfeksiyon kapıyor ve acılar içinde can veriyordu.

İSPANYOL EŞEĞİ

Görünürde diğer işkence yöntemleri arasında daha tercih edilebilir bir izlenim yaratsa da genelde kurbanların ortadan ikiye ayrılması ile sonuçlanırdı İspanyol eşeği. Elleri arkadan bağlı şekilde tepesi sivrilmiş bir tabutu andıran tahta bloğa oturtulan mahkumların ayaklarına ağırlık bağlanıyordu. Suçun boyutuna göre ağırlıklar değişkenlik gösteriyordu.

TİMSAH MAKASI

Devlet adamlarına suikastın bedeliydi Timsah Makası. Timsah ağzını andıran bölümünde küçük küçük jiletler bulunuyordu. Bu jiletler kızgın ateşte verilip suçlunun penisi koparılıyordu. Dolayısıyla kurban kan kaybından ölüyordu.

KURŞUN SÜZGECİ

Bir sapın ucuna süzgeç takılarak tasarlanan kurşun süzgeci işkence aletinin içine eritilmiş kurşun, katran, kaynar su veya kızgın yağ doldurulurdu ve kurbanın belli bölgelerine püskürtülürdü.

TESTERE İŞKENCESİ

En sık kullanılan işkence aletlerinden biri olan testere işkencesi kelimenin tam anlamıyla bir insanlık suçuydu. Zina yapan, büyücülükle uğraşan, isyan çıkaran ve itaatsiz davranan insanlara uygulanırdı. Bu işkence yönteminde suçlu baş aşağı elleri bağlı ayakları da kazığa bağlı bir şekilde dikilirdi. Baş aşağı kan akışı sağlandıktan sonra kurban bacak arasından testere ile kesilmeye başlanırdı. Pozisyon gereği suçlu kişi, baş aşağı olduğundan bilinç uzun süre açık oluyor ve acıyı daha fazla hissediyordu.

GAROTTE

Demirden yapılmış, arka omuriliği kısmında vida veya çivi bulunan bir tasmanın kurbanın boynuna takılması ile gerçekleştirilen Garotte işkencesi son derece acılı işkencelerden biriydi. Suçluyu konuşturmak ve acılar içinde ölmesini sağlamak için kullanılan bu işkence yönteminde omuriliği ezilen suçlu nefessizlikten ölürdü.

GÖĞÜS KOPARICI

19.yüzyılın sonralarına kadar Almanya ve Fransa'da kullanılan göğüs koparıcı işkencesi, zina yapanlara, bilerek düşük yapanlara, evlilik dışı çocuk sahibi olanlara, büyücülere ve Tanrı'ya küfredenlere uygulanırdı. Aletteki kıskaçlar soğuk veya sıcak şekilde mahkumun etine yapıştırılır; böylece göğüs ucu veya göğsü koparılırdı. Bu işkenceye maruz kalan suçlular kan kaybından ölürdü.

 

Kaynak: 1