Ülke ve dünya gündemini etkileyen haberlerle her gün karşılaşıyoruz. Bu haberleri internetten, televizyondan, gazeteden veya konuştuğumuz kişilerden öğreniyoruz. İnsanlardan aldığımız haberler durumunda mum etkisi kendisini gösteriyor. Nasıl mı?
Bazı insanlar, karşılarındaki insanlara kötü haberler vermekten kaçınıyorlar ve eğer kötü haberleri anlatırlarsa bu haberler ile bağdaştırılacaklarını düşünüyorlar. İşte, bu duruma mum etkisi ya da lal etkisi deniyor. Bu durum çoğu zaman öz güvene ve suçluluk duygusuna bağlı olarak ortaya çıkıyor. Öz güvenlerini yükseltmek ve suçluluk duygusuyla karşılaşmamak isteyen insanlar bir şekilde mum etkisini geliştirebiliyorlar. Bu sebeple ülke ve dünya gündeminde pek çok kötü haber bulunsa da bazı insanlar bu haberleri konuşmaktan kaçınıyor.
Mum etkisi sonucunda insanlar kötü haberler paylaşmaktan kaçındığı gibi bahsi geçen kötü haberleri olumlayarak da karşı tarafa aktarabiliyorlar. Bir başka deyişle, mum etkisiyle birlikte kötü haberlerin üzeri uygun olmayan bir şekilde kapatılabiliyor ve gereksiz bir olumlama durumu ortaya çıkabiliyor.
İnsanların çoğu diğer insanların kendilerini kötü haberler ile bağdaştırmaması amacıyla geliştiriyor bu mum etkisini. Yani mum etkisi, temelde olumsuz bir benliğin varlığı kaygısına dayanıyor. İnsanların belli bir temele oturtarak geliştirdiği mum etkisi her kötü haber esnasında kendisini göstermediği için bu etkinin evrensel olduğunu söyleyemeyiz. Ayrıca, mum etkisi sadece olumsuz haberlerin iletilmesine dayalı olduğu ve olumlu haberlerin iletilmesiyle ilgili istek ve kaygı üzerine yeteri kadar çalışma yapılmadığı için de bu etkinin evrenselliğinden net bir şekilde bahsedilememektedir. Genellikle ölüm, kaza ve sağlıksal durum haberlerinin verilmesi esnasında ortaya çıkabiliyor.
1950 yılında psikolog Abraham Tesser’in ilgilendiği bir sosyal psikoloji topluluğunun çalışması sonucunda ortaya atılan mum etkisi, daha çok örgütsel psikolojide kullanılan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Örgütsel psikolojinin örgütsel sessizlik başlığı altında çalışılan mum etkisi, çalışan insanların diğer çalışanlara ya da hiyerarşik sıralamada daha üstte bulunan insanlara kötü haber iletmemesi ve sessizliğini koruması olarak tanımlanıyor. Her ne kadar örgütsel psikolojide incelenen mum etkisinin tanımıyla günlük hayatta karşılaşılan mum etkisinin tanımı arasında ufak farklar olsa da bu kavram temelde aynı şeyi açıklıyor.
İnsanların ‘felaket tellalı’ olarak tanımlanmamak için farkında olmadan geliştirdiği mum etkisi, sosyal ortamlardaki etkinin olumludan olumsuza kaymasının istenmeyişinden de kaynaklanabiliyor. Ayrıca, empati yeteneği fazlasıyla yüksek olan ve karşılarındaki insanları üzmek istemeyen bireyler de ister istemez mum etkisini geliştirerek olumsuz haberleri insanlara iletmemeye çalışıyorlar. Bu nedenler sonucunda ortaya çıkan mum etkisi, olumsuz haberlerin iletilmesine engel olsa da insanların herhangi bir yerden bu haberleri öğrenebileceğini vurgulamak istiyoruz.
Siz de mum etkisi geliştirdiğinizi düşünüyorsanız bu durumun çok güçlü olmadığını fark edin. Siz sevdiğiniz birisine kötü bir haber vermekten uzak durmaya çalışsanız da bu insan bir şekilde o haberi öğrenebilir ve bu durum o haberin etkisini ne yazık ki azaltmaz. Çünkü insanlar bir şekilde kötü haberler ile buluşuyor. Bu farkındalığı kazandığınız zaman üzerinizden suçluluk duygusunu atabilirsiniz. Ama tabii kötü haberleri nasıl vereceğiniz de çok önemli bir durum, bunu da atlamayın.
Kaynak: 1
Yorumlar
Siz de böyle mum etkisi altında mısınız?
İlk defa duyuyorum ve daha önce yaşayıp yaşamadığımdan bile emin değilim
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız