Düşmana karşı lanet okunarak yazılmış lanet tableti, katlanabilir, mühürlenir ve çivi ile delinen ince kurşun plakalardır. Çanak parçaları, papirüs, kireçtaşı gibi parçalara da yazılır. Fakat kolay bulunduğu ve ucuz olduğu için olsa gerek daha çok kurşun kullanılır.

Bu parçaların üzerine kurbanın adı, sihirli formüller veya sembollerle yazılır. Sonrasında mezar veya su kuyularına gömülür. Bunun sebebi de bu yerlerin yeraltı dünyasına geçit olduğu düşünülmesidir. Ne alaka diyorsanız diğer büyü içeriklerini okumamışsınız demektir ki bu bizi üzer. O yüzden hemen diğer içeriklerimizi de okuyun.

Yine de size bu içeriğe devam edecek bilgiyi veriyorum. Büyünün yapılabilmesi için tanrısal bir güce ihtiyaç vardır. Genelde Hades, Hekate ve Hermes büyü ile ilişkilendirilir. Bu yüzden lanet tabletleri su kuyuları veya mezarlığa bırakılır ki tanrılar mesajı daha çabuk alsın.

Lanet tabletleri kurbanı öldürmek üzerine değildir. Büyü yapılan kişiyi bağlamak, kısıtlamak veya zarar vermek üzerinedir. Ticaretteki rekabet, karşılıksız aşk gibi durumlar toplumun her kesiminde olduğu için, kara büyünün kurbanı veya müşterisi toplumun her kesiminden olmuştur.

Lanet tabletlerinin en eskileri MÖ 5.yüzyıla ait olup Atina, İngiltere’nin güneybatısındaki Bath gibi birçok örnek bulunmuştur. Bath lanet tabletleri, Aquae Sulis’te 1980’de bulunmuştur. Bulunan 130 tabeletin 129’u çalınan malların iadesi ile ilgilidir.

Yunan lanet tabletleri MS 1.yüzyıl ve MS 2.yüzyıla ait olup Atina Agora’sında, Britanya’da Segontium ve Billingford’da ve Fransa’da Augustoritum’da bulunmuştur.

Lanet tabletlerinde kullanılan dil bilinen herhangi bir dile ait olmayan (voces mysticae) olarak tanımlanmaktadır.