1869’da Ural Dağları’ndaki bir köyde dünyaya gözlerini açan Grigori Yefimoviç Rasputin, küçücük yaşta iki kardeşinin boğularak ölmesiyle sarsılır. Bu onda bir travmaya dönüşür ve hep boğulma korkusuyla yaşar.

1905 yılında Rusya’yı dolaşan bir grup vaizle tanışarak kendisine dini bir çevre edinir. 1907’de Rus çarının oğlu hastalanınca, Rus çarı Rasputin’i saraya çağırır. Çarın oğlunu hipnotizma yöntemi ile iyileştiren Rasputin, bu sayede saray ile yakın bir ilişki içerisine girer. Bu onun tüm hayatını olumsuz yönde etkileyecektir.

Rasputin zalim ve acımasız bir Rus papazıdır. Saraya girdikten sonra devlet işlerine karışmaya başlar ve Rus ordusunu da kendi emrine sokar. Rus İmparatorluğu ve çarlık dönemlerinde dönemin en etkili adamı olarak ün salar. Bu gücü elde edince de her istediğini yaptırmaya başlar.

Rasputin, günah işleyerek Tanrıya ulaşacaklarını düşünen bir tarikata dahil olur. Günlerce yıkanmayan ve üst değiştirmeyen Rasputin, tanınmaz hale gelince ‘Rusya’nın Şeytanı’ lakabını alır.

1914 yılında I. Dünya Savaşı’nda çar ve çariçeyi Almanya’nın yanında savaşa katılmaya ikna eder. Rasputin önerisiyle ordunun başına çariçe geçer ve ordu büyük bozguna uğrar. Bozgun sonrası çar çk sinirlenir ve Rasputin’i saraydan kovmak ister. Fakat bir sorun vardır. Çarın oğlu hemofili hastasıdır ve Rasputin’den uzaklaştıkça da hastalığı yineleniyordu. Bu yüzden kovma kararından vazgeçmek zorunda kalır.

Rasputin, halk arasında insanları iyileştirebilen mistik güçlere sahip kutsal bir insan olarak kabul ediliyordu. Kadınlar günahlarını affettirmek için ondan yardım ister ve Rasputin de onları döverek iyileştirdiğini iddia ediyordu.

Tüm bunların yanında hipnoz edebilme yeteneği ve kehanetleri kabul görüyordu. Yaklaşan Rus Devrimi’ni sezmişti. Bu sebepten çarın akrabaları ondan hoşlanmaz ve saraydan gitmesini ister.

Rasputin bir akşam çar tarafından bir davete çağrılır. Davet esnasında alt kata çağrılan Rasputin’e içinde siyanür bulunan içecek ve yiyecekler ikram edildi. İkramları yiyip içen Rasputin’e hiçbir şey olmaz. Bunun üzerine onu silahla vururlar. Fakat iki farklı yerden yaralanan Rasputin, sanki hiç kurşun yememiş ve yaralanmamış gibi ayağa kalkar. Herkes şaşkına döndüğü sırada Rasputin, pencereden aşağı atlayarak bir ırmağa düşer.

Siyanürün ve kurşunun öldüremediği Rasputin’i kardeşleri gibi boğulmak öldürür.

Ölümünden önce de kendi ölümüne dair kehanetlerini yazdığı birkaç yazı vardır. Ölmeden önce bir mektup bırakır. Yazdığı mektupta Rus soyluları tarafından 1 Ocak’tan önce öldürüleceğini söyler. Kehaneti doğruydu. Rasputin 30 Aralık günü pencereden düştüğü ırmakta, boğularak can verir.

Kehanetleri arasında yakın süreçte Rus soylularının ve çarın yakınlarından geriye kimsenin kalmayacağı vardı. 1917’de Rusya’da sosyalistlerin yaptığı devrimle, çar ve soyluların hakimiyeti ortadan kalktı. Bu kehaneti konusunda da yanılmadı.

 Rus tarihinde ikna gücü yüksek olduğu için ve herkesi etkilemeyi başarabildiği için önemli ve mistik bir yere sahip olmayı başarmıştır. Öyle ki, Rasputin saraydaki tüm kadınlarla birlikte olduğu için ‘Aşk Makinesi’ unvanına sahipti. Bu sebeple cinsel organı bugün hala Rusya’da bir müzede saklanıyor.