Anneliğin kutsal olduğu her zaman konuşulan bir şeydir ve aslında tartışma sebebidir. Çünkü kutsal sayan var saymayan var. Ama konumuz anneliğin kutsal olup olmaması değil. Aslında anneliğin biraz fedakarlık oluşu. Bunun da en bariz örneğiyle geldik. Dişi ahtapotların anneliğinden bahsedeceğim bugün size. Gerçekten müthiş etkileyici bir hikayesi var.
Ahtapotun anneliği hiçbir canlının anneliğine benzemez. Dişi ahtapot çiftleşmeden sonra bir oyuk bularak oraya yerleşir. Yumurtlamaya başlar ve yumurtlama işlemi bittikten sonra kuluçkaya yatar. Yumurtalarını yuvanın tavanına çengelle asar gibi dizer. Yumurtalara devamlı su pompalayarak onların temiz kalmalarını sağlar. Her ne pahasına olursa olsun yuvasını terk etmez.
Anne ahtapot, yavrular yumurtadan çıkmadan açlığa dayanamazsa birkaç kolunu yer ve bu şekilde tüm yavrular yumurtadan çıkana kadar hayatta kalır ve yumurtaları korur. Uzun süren kuluçka dönemi onu aç ve bitkin bırakır. Bu yüzden tüm yavrular yumurtadan çıkınca anne ahtapot yuvasında can verir.
Hayata yeni başlayan yavruları için anne ahtapotun cansız vücudu yaşama tutunmaları için iyi bir besin kaynağı olur. Bu yüzdendir ki hiçbir dişi ahtapot, yavrularının büyüdüğünü göremez.
Böylesine fedakar bir yaşam, annelik… Çok etkileyici değil mi?
Yorumlar
Yazık ama
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız