1 DEİSİS MOZAİĞİNDEKİ SIR
1264 yılında yapılan Deisis Mozaiğinde yer alan Hz. İsa figürünün gerçekten İsa olmadığı iddia ediliyor. Bunun sebebi de figürün sağ kaşının üzerindeki yara izidir. Yara izi 11 sayısını işaret ediyor ve bu izin aslında Pisagorcu Tarikat Üyesi Apollon’a ait olduğu biliniyor. Apollon’un olmasının sebebi zorla Hristiyanlaştırılan Paganlar, mozaiğe İsa figürü yapıyor görünseler de aslında Apollon’u resmediyorlar.
2 KAPILARIN TILSIMI
Ayasofya’nın 361 kapısı bulunur. Diğer kapılardan daha büyük olan 101 kapının tılsımlı olduğu iddia ediliyor. Çünkü kapılar ne zaman sayılsa ortaya fazladan bir kapı daha çıkıyor.
3 PENÇE NİŞANI
Ayasofya’nın güneydoğu tarafındaki kubbelerden birinin desteğinde, yerden tam 6 metre yükseklikte bir iz bulunur. Pençeye ya da büyük bir ele benzetilen iz hakkında çeşitli söylentiler vardır. Bunlardan biri; Fatih Sultan Mehmet’in atının korkması sebebiyle bu sütuna elini dayamasıdır. Atın hareketlerinin ise bu sütunu tahrip ettiği söyleniyor. Hikayeyi cezbedici kılan ise yerin 6 metre yüksekliğindeki bir bölgeye atın ulaşmasıdır.
4 AYASOFYA’NIN KIBLEYE ÇEVRİLMESİ
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra cuma namazını Ayasofya’da kılmak istiyor. İmamlığını da yaptığı namaz sırasında iki kez namazı bozuyor. İlk iki tekbirin ardından üçüncü tekbiri aldığında cuma namazını ancak kıldırabiliyor. Cami ahalisi bunun sebebini sorduğunda ise şu cevabı alıyor: “İstedim ki namaz sırasında bana ve bütün cemaate Kabe görünsün! Bu niyetle birinci ve ikinci tekbirlerde Kabe görünmeyince namazı bozdum, ancak üçüncü tekbirde gözlerimin önüne geldi.” der.
Akşemseddin bu olayı şöyle açıklamıştır: “Hz. Hızır saf tutmak için gelirken Terler Direk’e (Meryem Ana’nın Ağlayan Sütunu) parmağını soktu ve Ayasofya’nın yönünü kıbleye doğru çevirdi. Ondan sonra da namaza durdu. Böylece padişah üçüncü kez tekbir getirdikten sonra Kabe’yi tam karşısında gördü.”
5 ŞEYTANIN HAPSEDİLDİĞİ YER
İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi görevini Akşemseddin’e verir. Cuma namazına yetiştirilmeye çalışılan Ayasofya’da, ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin ilerleme olmayınca Akşemseddin, bunun sebebinin olarak şeytanın işçilere verdiği vesveseler olduğunu anlar. Bunun üzerine dua edip, Allah’a yakaran Akşemseddin’in duaları kabul olur ve Allah, şeytanı Ayasofya’daki bir mermere hapseder.
6 KIYAMETİN TARİHİ
Yapının güney girişindeki kapıdan girildiğinde, 3. sütunun üzerinde Hz. Hızır tarafından kıyametin ne zaman kopacağına işaret eden bir tarih bulunur. Sütunun üzerinde ise tam olarak şöyle yazar: “On Sekizinde Yevm-i Pazar, sene 1038”.
7 TAŞ KESİLEN BALIKLARIN HİKAYESİ
İmparator Kapısı’nın önündeki balık figürünün hikayesi şöyledir: Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u kuşattığı sırada Ayasofya’daki papazlar balık kızartır. Tavada kızaran balıklar, İstanbul’un fethedildiğini anlayınca kızgın yağın içerisinden çıkarak taş kesilir.
8 TABUTUN SIRRI
Ayasofya’nın kıble kapılarından ortada yer alanın içerisinde bir tabut bulunur. Kraliçe Sofya’ya ait olduğu bilinen tabutun üzerindeki kubbede ise 4 melek figürü bulunur. Azrail, İsrafil, Cebrail ve Mikail meleklerinin figürleri ile tabut arasındaki ilişki incelendiğinde, tabutun yerinden oynatılması halinde Ayasofya’nın yıkılacağı düşünülmeye başlanır.
9 İSLAM DÜNYASINI SEMBOLİZE EDEN LEVHALAR
Ayasofya’ya, İstanbul’un fethi ile birlikte camiye dönüştürülmesinden sonra bir İslam mabedi atmosferi yaratmak için pek çok İslami motif eklenir. Bir dönem müzeye çevrilmek istenen Ayasofya’dan levhalar çıkarılmak istense de başarılamaz. Çünkü levhaların kapılardan geçmesine imkan yoktur. Kapılardan daha büyük olan levhaların bu kadar büyük olmasının asıl sebebi de budur.
10 KUTSAL KASE İLE BİRLİKTE KAYBOLAN PAPAZ
İstanbul’un fethi sırasında Ayasofya’da vaaz veren papazın, kasenin Müslümanların eline geçmemesi için bir kapıdan geçip kaybolduğu söylenir. Efsaneye göre; papazın kapıdan geçtiğini gören Müslümanlar, arkasından koşsa da kapının dümdüz bir duvara dönüştüğünü görürler. Hatta İstanbul, Hristiyanlar tarafından
11 HZ. İSA’NIN KUTSAL EMANETLERİ
Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği haç ve kullanılan çivilerin gizli bir bölümde bulunur. Anlatılanlara göre Kudüs’ten getirilen bu emanetler, Ayasofya’da gizli bir bölmede saklanır. Bu emanetlere Ayasofya’nın ev sahipliği yapmasındaki sır ise Hz. İsa’nın 40 bin yıl sonra dünyaya ineceği yerin Ayasofya olduğuna inanılmasıdır.
12 HZ. MERYEM’İN GÖZYAŞLARIYLA DELİNEN SÜTUN
Diğer adı Ağlayan Direk olan sütunun hikayesi şöyledir: Hz. İsa’nın yakalandığını ve işkence edildiğini duyan Meryem Ana, gözyaşlarına boğulur ve akıttığı yaşlar bu sütunu eritir. Ayasofya yapılırken bu sütun Ayasofya’ya getirilir ve kilise bu sütunla kutsanır.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız