‘Öğrenmek’ her ne kadar genel itibariyle zihinlerimizde eğitim hayatımızla eşleşmiş olsa da, aslında insan zihninin çalışma biçimini ifade ediyor. Herhangi bir bilgiyi öğrenmenin ötesinde bugün sahip olduğumuz kuşkusuz her şeyi öğrenme becerimize borçluyuz. İşyeri kültürünü, iş tanımlarımızı, dini inançlarımızı, insanlar arası ilişkilerimizi, toplumsal normları, siyasi görüşlerimizi, duygularımızı, mimiklerimizi ve hatta düşünme yapımızı bile “öğreniyoruz”. Dolayısıyla gerek bireysel gerekse de toplumsal ölçekte herhangi bir şeyi geliştirebilmek ya da değiştirebilmek için öğrenmek üzerine düşünmek oldukça önemli.
Öyle ki bugün doğru bilgi yerine yanlış bilginin daha hızlı yaygınlaşmasının, inançlarımızın somut gerçeklerden üstün gelmesinin, tarihi geçmiş toplumsal kuralların, yaşamımızda tekrar eden sorunların, bireysel veya toplumsal olarak ilerleyemememizin önündeki yegane engel; bildiklerimizi sorgulamamamız ve öğrenmeye karşı direnç göstermemiz olabilir. Fakat halihazırda bildiklerimizi değiştirmeden yeni şeyler öğrenmek; tek başına yeterli olmadığı gibi pek de mümkün değil. Çünkü herhangi bir şeyi tam anlamıyla öğrenebilmek için önce bildiklerimizi anlamak, ardından burada işe yaramayan mekanizmaları değiştirmek ve yerine yenilerini koymak gerekiyor. Bir başka deyişle bildiklerimizi unutmamız ve yeniden öğrenmemiz gerekiyor.
Bildiklerimizi unutmak ve yeniden öğrenmek için 3 adımdan oluşan bir yol izleyebiliriz:
1 Mevcut bilgilerinizin ne olduğunu ve zihinsel modelinizin nasıl çalıştığını inceleyin.
İnançlarımız, düşüncelerimiz, duygularımız gibi bizi biz yapan pek çok şeye körü körüne bağlı kalma eğilimi gösterebiliyoruz. Öyle ki bunların her biri zamanla kimliğimizin vazgeçilemez bir parçasına dönüşebiliyor. Dolayısıyla bunların yanlış olduğunu fark etmek bir bakıma tüm benliğimizi sarsıyor. Bu sebeple de kendi zihnimizin içerisinden çıkmak pek de kolay olmuyor. Fakat eğer mevcut bilgilerimizin ne olduğu üzerine ayrıntılarıyla düşünür, zihnimizin çalışma modelini anlamaya çalışırsak; bunları değiştirebiliriz de. İnançlarınızı şekillendiren etmenler neler? Yeni bilgilere ne kadar açıksınız? Haksız veya hatalı olmaya gönüllü müsünüz? İnandıklarınızla ilgili ne kadar fanatiksiniz? Kendi sınırlarınızın dışında düşünebiliyor musunuz? gibi soruları irdelemek bu adım için yardımcı olabilir.
2 Artık işe yaramayan bilgi ve zihinsel mekanizmalarınız yerine neler koyabileceğinizi keşfedin.
Mevcut durumumuzu anladıktan sonra yeni olasılıkları keşfetmemiz oldukça önemli. "Benim sahip olduğum fikirler yerine ne gibi başka fikirler var? Ben bu siyasi partiyi destekliyorum ama diğer partilere oy verenlerin motivasyonu ne olabilir? Bu ve benzeri durumları ele almamın başka yolları olabilir mi? Bu sorunu çözmek için başka ne gibi yollar deneyebilirim? Bundan sonra böyle bir durumla karşılaştığımda daha önceden yapmadığım neleri yapabilirim?" gibi türlü soru işinize yarayabilir. Bir başka deyişle bu aşama, kendi kendinizi kutunun dışından bakmak üzere teşvik etmenizi içeriyor.
3 Yeni bilgiler öğrenin ve zihinsel modelinizi değiştirin.
Bildiklerimizi anladıktan, bunlar arasında işe yaramayanları belirledikten ve bunların yerini alabilecek çeşitli olasılıkları keşfettikten sonra da haliyle geriye yenilerini benimsemek kalıyor. Bu aşamada öğrenmek istediklerinizi araştırabilir, benimsemek istediğiniz alışkanlıkları, bunlar alışkanlık haline dönüşene kadar, pratik edebilirsiniz. Bu aşama kısaca “öğrenmek” olarak da özetlenebilir.
Kaynak: 1
Yorumlar
Mümkün müymüş yani gerçekten?
Denemek lazım ama çok zaman isteyen bir şeye benziyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız