Kitab-ı Mukaddes’in Mısır’dan Çıkış 22.Bölüm 18.Ayetinde “Bir cadının yaşamasına müsamaha göstermeyeceksin.” diyordu. İşte bu ayete dayandırılarak başlayan ve 270 yıl süren on binlerin öldüğü olaydır Cadı Avı.
Avrupa’da 1480 yılında Orta Çağdan kalma bir fikir hakimdi ve bu sadece Avrupa ile de sınırlı değildi. Yeni kıta olan Amerika’ya bile sirayet etmeye başlamıştı.
Cadı Avı düzenleyenlere kilisenin Engizisyon Mahkemeleri de ön ayak oluyordu. Arkaları sağlama alınıyor, işkence aletleri kutsanıyordu. Hal böyle olunca insanlar sevmedikleri, istemedikleri, korktukları kişilere ‘cadı’ yaftası atıp ölümlerine sebep oluyorlardı. (Cümleyi insanlar diyerek kurdum ama insanlık bunun neresinde ben de bilmiyorum.)
Çizgi filmler ve filmlerde gördüğümüz ‘cadı’ figürü gerçek değil. Şöyle ki, cadıların bir görünüm tasviri yoktur. ‘Biri’ olma koşuluyla cadı olunabilir. Çilliler, kızıl saçlılar, kürtaj yapanlar, biriyle kavga ettikten sonra o birinin başına bir şey gelince, ayinde esneyenler cadı yaftası yemek için doğru insanlar olarak görülürlerdi.
Bir kişiye cadı dendikten sonra, her türlü işkenceyle bunu itiraf ettiriyorlardı. Tecavüze, akıl almaz işkencelere maruz kalan kişiler mecburen ‘Cadıyım’ itirafında bulunmak zorunda bırakılıyordu. Kadınların vücutları tıraş edilip, bıçak batırılıyordu. His oluşmazsa veya kanamazsa ‘cadı’ ilan ediliyordu.
Ağza huniyle su verdikleri su işkencesi, ağza takılıp vida ile açılan metal tıkaç işkencesi, diri diri yakmak, dört atla çekmek, çarklara germek gibi çeşitli işkence yöntemleri uygulanıyordu.
40-60 bin kişinin ölümüne sebep olan ve 270 yıl süren bu Cadı Avı 1750 yılında nihayet bitti. Çünkü ilk olarak 1736 yılında İngiltere’de cadılık suç olmaktan çıkarıldı. Cadı olduğunu iddia etmek, büyü yapabildiği gibi durumları iddia etmek suç haline getirildi. Bunu diğer Avrupa ülkeleri de kabul etti.
Ölen insanların çoğu kadındı ve bunun sebebi de Havva’nın cennetteyken Adem’i yasak elmayı yemeye teşvik etmesiydi.
Resmen bir cehalet ve vicdansızlık çağıdır bu. Hiçbir geçerli sebep yokken cadı ilan etmek ve vicdan yoksunu işkenceler, tecavüzler… İnsanın insana yaptığı zulüm başka hiçbir yerde yok. Yıl olmuş 2021, evet belki bir Cadı Avı yok ama hala insanlar yok yere ölüyor. Cinayetlerin her türlüsü, işkencenin her türlüsü hala maalesef ki son bulmadı. Her canlının bir yaşam hakkı var ve biz bir başka canlının yaşam hakkına karar verebilme lüksüne sahip değiliz!
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız