Güneş Bahçesi’nde yaşayan, Anadolu’nun kadim medeniyeti Karya (Karia).
Antik dönemde, Muğla, Aydın il sınırlarında yaşayan, kendilerini Anadolu’nun yerli halkı olarak kabul eden ve bunun aksini reddeden Karyalılar her daim haklının yanındadır. Bu nedenle de yalnızca kendi toprakları ve özgürlükleri için değil, başka devletlerin askeri birliklerinde de yer alırlar. Savaşlarda sorguçlu miğferi, omuz kalkanını kullanan ilk insanlardır. Kalkanların dış yüzeyini resimlerle bezerler. Mısır’da M.Ö. 591 yılında Nubyalılar’a karşı düzenlenen seferin anısına tapınak duvarlarında Karyalı cengaverlere rastlanır.
Erkekleri cesareti ile nam salmış savaşçı Karyalıların kadınlarına gelince, Helen toprakları Dorlar tarafından istila edilmişti. Atina birliğinden kendilerini soylu olarak nitelendiren istilacılar yanlarında kadınlarını getirmemişti. İşgal ettikleri topraklarda Karyalı kadınların eşlerini ve oğullarını kılıçtan geçirdiler. Oysaki istilacılar gelene kadar Tarihçi Strabon’un anlatımlarına göre: “Karia’da kadınlar ve erkekler bir arada aile olmanın büyük mutluluğu ile yaşar. Kadınlar ve erkekler eşit koşullarda sofralara oturur.” diye anlatırdı. Aile hayatında eşitliğin ve yoldaşlığın emsali topraklara istilacılar ile birlikte matem bulutları çökmüştü. Karyalı kadınlar ömürlerinin sonuna kadar matem tutacaktı.
Kadınlar eşlerini, çocuklarını, atalarını öldüren bu zorbalara ruhlarını teslim etmeyeceklerdi. Yasa hükmünde aldıkları karar ile ömürlerinin sonuna kadar aynı sofraya oturmadılar, adlarını bir kere bile anmadılar. Bu yasa yalnızca kendileri için değil doğurdukları kızlarına da aktardıkları bir gelenek haline geldi.
Kaynak: mitologoscom
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız