Peru’daki Nazca Çölü’nde yerde bir devasa kuş resmi var. Bu kuşun uzunluğu 97,5 ve kanat açıklığı 65,8 metre. Bu 50 kilometrekarelik alanda buna benzeyen yüzlerce çizim var. Bunları oluşturabilmek için binlerce geometrik şekil çizilmiş toprağın üstüne. Ama kazıyarak. Üstelik 2000 yıldan beridir oradalar.

Oradaki kırmızımsı-kahverengi toprağın üst katmanından 10-15 cm derinlikteki parçayı kaldırınca farklı bir renk ortaya çıkıyor. Bu rengi bir kalemin çizgisi gibi kullanmışlar. 30 cm kalınlığındaki bu hayali kalemle toplam 1300 km uzunluğunda çizgiler çizmişler. Yeryüzünü bir tuvale dönüştürmüşler.

Nazca çizgilerini yapanlar ve neden yaptıkları gizemini koruyor. Araştırmacılar yaklaşık 90 yıldan beri bu konuyu inceliyor, ancak gizemi hala çözülemedi. Evet son 90 yıldır araştırılıyor. Çünkü öncesinde insanlar bunların bir şekil olduğunu anlamıyormuş. Bu çizimler hakkında tarihteki ilk kayıt 1554’te yazılan “Peru Günlükleri” adındaki kitapta geçiyor. O bölgede eski patika yollar olduğu yazıyor. Bunların yol değil de şekiller olduğunu anlayabilmek için uçakların icat edilmesini beklemek gerekmiş. İlk kez 1927 yılında o çölün üstünden uçan uçaklarla bu çizgilerin yol değil de anlamlı çizimler olduğu görülmüş ve sonra da araştırılmaya başlanmış.

Fotoğraftaki haritaya baktığımızda balina, pusula, trapezoid, maymun, örümcek… görülüyor. Ama bir de astronot var gördünüz mü? Evet insana benzeyen bu şekle verilen isim, astronot. Çünkü bugüne kadar üretilen pek çok teori içinden belki de en ilginç olanı Erich von Däniken tarafından ortaya atılan “antik astronotlar” hipotezi. Bizden çok daha akıllı dünya dışı varlıkların çok eskiden gezegenimizi ziyaret ettiğini iddia eden bir görüş bu.

Däniken “Tanrıların Arabaları” adlı kitabında Nazca ovasının bir havalimanı gibi olduğundan bahsediyor. İnsanlar değil de dünya dışı canlılar için yapılmış bir yer istasyonu.

Üstteki fotoğrafta yer alan akbaba şekli 7 Ağustos 1982’de Kentucky’de yapılmış. Altı kişi, Nazca’daki akbaba figürünü sadece sopalar ve iplerle kopyalamaya başlamışlar. 9 saat sonra bu devasa şekli oluşturan 165 anahtar noktayı işaretlemişler ve birkaç gün içerisinde de tüm şekli bitirmeyi başarmışlar.

Bu şekilleri yapmak için gereken lojistik imkanlar yani sopa ve ip gibi malzemeler Nazca bölgesinde yaşayan eski insanların elinde de vardı. Tam olarak kim olduklarını isim isim hala bilemiyoruz ama sadece uzaylıların değil, insanların da bu tür şekilleri yapabilme becerisine sahip olduğundan eminiz.

Peki ama neden? Bu çizgileri insanlar kendi hikayelerini anlatmak için yapmışlar. Ama çok büyükler. Sadece havadan bakıldığında anlanacak hikayeler. Uzay gemisi, uçak veya hava balonu ile görülebilen hikayeler.

Antropologlar, etnologlar ve arkeologların farklı teorileri var. Kimisine göre o dönemde insanlar ölülerini sıcak hava balonuyla Pasifik Okyanusu’na gönderiyorlarmış. Kimisine göre Nazca insanlarının da ölülerini değerli eşyalarla birlikte gömüyormuş. Kimisine göre de diğer gizemli buluntular gibi astronomi ile ilgisi olduğu yönünde. Ama Nazca’daki tüm çalışmalara rağmen tatmin edecek kanıtlar bulamamışlar.

Peki ya 2000 yıldan uzun süre nasıl bozulmadan kalabilmeyi başarmış bu çizgiler?

Bu şekillerin o kadar iyi korunabilmesinin sebebi, bulundukları yerin iklimiyle alakalı. Orada hava neredeyse hiç değişmiyor. İzole bir çöl iklimi var. Son derece kuru. İdeal bir arşiv odasının sahip olması gereken özellikleri taşıyor. Ayrıca yılda sadece 20 dakika yağış oluyor.

Tüm bu koşullara rağmen çizimlerin çoğunun kaybolduğu düşünülüyor. Ama bir yandan da yeni figürler keşfediliyor.

Figürlerin büyük çoğunluğu egzotik kuş çizimleri. Ama o bölgede değil de tropik iklimlerin tipik kuş türleri.

Nazca çizgileri hakkında ortaya atılan bir diğer teoride suyla ilişkili olduğudur. Su, canlılığın kaynağı olduğu gibi değişimin de kaynağı. Suyun olduğu yerler sürekli değişir. Nazca’daki gibi donup kalmaz.

Belki de o insanların anlattığı hikaye buydu. İçinde yaşadıkları çölün değişmesini istiyorlardı. Büyük bir ihtimalle göklerde yaşadıklarına inandıkları ilahlara hikayeler yoluyla ulaşmaya çalışıyorlardı. Tropik kuşların kendi göklerinde de kanat çırpmasını diliyorlardı. İstedikleri şey tıpkı kuşlar ya da tüm canlılar gibi en çok ihtiyaç duydukları şeydi: Su.

Tabii ki bu da bir teori. Gizemini korumaya devam ediyor…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak:

• https://barisozcan.com/nazca-cizgilerinin-sirri/
• https://www.machutravelperu.com/blog/nazca-lines-theories
• https://www.onagocag.com/nazca.html
• https://www.machutravelperu.com/blog/nazca-lines-map
• https://www.google.com/books/edition/La_chronica_del_Peru_nuevamente_escrita/w3dUAAAAcAAJ