İzlediğimiz dizilerde ve filmlerde gerçekte var olmayan yapay diller üretiliyor. Hani bize alt yazı ile sundukları. Lord of the Rings, Game of Thrones, Star Wars gibi bizi adeta o evrenlerin içinde yaşıyormuşuz gibi hissettiren fantastik kurgular için yapay diller yapıldığını biliyoruz. Yoksa Dothraki ve Valyrian dili diye bir dil yok pek tabii.
Kurgulanan evrenlerdeki dünyaya, karakterlere ait gerçekçiliği yansıtabilmek için yazarlar doğala yakın yapay dil geliştirmeye gereksinim duyuyorlar. Bu dili oluştururken de sahici olabilmesi için karakterlerin dünyasında onlara atfedilen kültürel ve fiziksel etmenlerden yola çıkılarak diller oluşturuluyor.
Türkçe de dahil birçok dilden esinlenilen Dothraki ve Valyrian diliyle başlayalım.
Game of Thrones dizisini izlemişsinizdir veya kesinlikle duymuşsunuzdur. Bu dizideki Dothraki ve Valyrian dillerinin yaratıcısı olan David J. Peterson, bu süreçte çeşitli doğal dillerin özelliklerini kendi dillerine uyarlama yöntemini benimsemiş. Dothraki ırkına baktığımızda barbar, savaşçı ve şiddetli mizaçlarıyla öne çıktıklarını görüyoruz. Peterson bu ırkın kültürel varlıklarından yola çıkarak oluşturduğu Dothraki dilinin, kulağa kaba ve korkutucu gelmesi için uğraştığını belirtiyor. Rusça ve Türkçenin cümle dizilişlerinden, Arapçanın ise fiil ve isim çekimleme kurallarından esinlenerek Dothraki dilini esere göre uyarlıyor.
Eski Valyrian dili ise Game of Thrones evrenindeki zaman örgüsünden önce, kaybolan bir imparatorluğun dili olduğu için Alçak ve Yüksek Valyrian dili olarak iki farklı lehçe şeklinde karşımıza çıkıyor. Alçak Valyrian sadece seçkin kesim tarafından konuşulduğu için, zaman geçtikçe uzun ünlülerin ve çift sesli ünlülerin kaybı, dil bilgisi kurallarının sayısında azalma ve daha sabit bir sözcük sırası gibi dilsel farklılıklara uğrayarak Yüksek Valyrian lehçesinin oluşmasını sağlıyor. Araştırmacılar Peterson’ın lehçe oluşturma işlemlerinin de yapısı bakımından Romen dillerinin farklı lehçelerine benzediğini belirtmektedir.
Yeni Zelanda’dan Pandora’ya ulaşan Na’vi dili
Dil bilimci Paul Frommer tarafından oluşturulan Na'vi dili, Avatar evreninde Pandora gezegeninde yaşayan Na'vi halkının konuştuğu bir dil. Frommer, bu dili kurgularken Yeni Zelanda'nın üç resmi dilinden biri olan "Maori"den fazlasıyla yararlanmış. Na'vide yer alan ses özellikleri İngilizce ve Maori dilinden karışık olarak eklenmiş fakat bu seslerden oluşturulan sözcüklerin sonu, Maori dilinde olduğu gibi hep sesli harfle bitiyor. Frommer bunu "Bazı yer adları ve bazı karakter adları vb. buldum. Bilirsiniz, sadece bir nevi serbest çağrışım yapıyordum ve birkaç yıl önce Yeni Zelanda'ya gitmiştim ve Maori dilinin sesini ve bazılarının sesini gerçekten çok beğendim. Polinezya formu, ben de onu koydum." şeklinde açıklıyor.
Klingon dili
Klingon dili Star Trek evreninde karşımıza çıkan Klingonlar tarafından konuşulan bir diğer kurgusal dilimiz. Klingonca veya Kligon dili, İspanyolca, Fransızca ve Güneydoğu Asya dillerini bilen Marc Okrand tarafından üretilmiş. Çok dilli olması sebebiyle Klingon için sözvarlığı bulurken, aşina olduğu dillere benzetmesi durumunda, sürekli değişik kurallar oluşturmaya çalışmış. Bunu yaparken de dile sıra dışı özellikler atfetmiş olduğunu açıkça söyleyebiliriz. Diğer yapay dil üreticileri gibi Okrand da doğal dillerden farklı özellikler oluşturmak istediği için, Klingonca “nesne+fiil+özne” gibi eşsiz bir cümle dizilişine sahip. Hint-Avrupa dil ailesinin öğrenmekte çok zorlanacağı bir dilken, esnek cümle dizilişine sahip Türkçe konuşucularının kolayca öğrenebileceği bir dil olduğunu da belirtelim.
Kurgusal evren kültürünün dilde etkili olduğunu gösteren bir diğer örnek olarak, Dothraki ırkında olduğu gibi savaşçı ve kaba, sert mizalı yaşayış tarzına sahip Klingoncayı öne sürebiliriz. Klingonlular bahsettiğimiz gibi yapıları gereği kaba ve sonuç odaklı oldukları için selam vermek için “merhaba” anlamında bir sözcüğe sahip değillerdir çünkü ihtiyaç duymazlar. Bu sözcük yerine biriyle karşılaştıklarında “Ne istiyorsun?” anlamına gelen “nunqeH” sözcüğünü kullanırlar.
Biçicilerin dili: Trigedasleng
David J. Peterson tarafından oluşturulan bir dil daha. The 100 kurgusal evreninde gerçekleşen Nükleer kıyametten sonra da Dünya'da yaşamaya devam eden yerliler, ortak dilin İngilizce olması sebebiyle, savaş planlarının anlaşılmaması için kendi aralarında üretilen bu dili konuşuyorlar.
Trigedasleng kurgulanırken, farklı dillere sahip toplulukların oluşturduğu ortak dil pidgin ve kreol terimleri esas alınmış. Peterson, Amerikan İngilizcesinin üç nesil öncesinden itibaren değişen lehçelerini inceleyerek bu dile uyarlamış. İngilizcenin transkripsiyon alfabesi ile yazıya geçirildiği için İngilizceden farklı gibi görünse de okuyuşundan benzerliğini anlamak mümkün. Örneğin “get knocked down” (yıkılmak) sözcüğünün Trigedasleng dilindeki karşılığı “ge smak daun” şeklinde. Bu da İngilizce “get smacked down” (yere serilmek) ile birebir aynı.
Huttlar tarafından konuşulan Huttça
Bir çeşit solucana benzeyen Huttlar tarafından konuşulan Huttça, Yıldız Savaşları: Bölüm VI Jedi’ın Dönüşü filmi için tasarlandı. Ben Burtt bu dili, İnka lehçelerinden biri olan Quechua’dan uyarlayarak türetmiş. Dildeki pek çok cümleyi dil alıştırma kaseti yardımıyla örneklendirerek oluşturmuş, bu sayede oyuncuların öğrenebilmesi de kolaylaştırılmış. Doğal dilden direkt olarak uyarlama yapıldığı için kendine özel dil bilgisel kuralları veya alfabetik nitelikleri bulunmuyor.
Ve tabii ki Elf dili.
Hobbit serisi boyunca karşımıza çıkan Elf dili, Tolkien tarafından oluşturulan bir yapay dil. Fakat bahsettiğimiz diğer yapay dillerden farklı bir özelliği var. Diğer dillerin aksine Tolkien, yarattığı fantastik evren bir dile ihtiyacı olduğu için değil, çok öncesinde ürettiği Elf dili için Hobbit fantastik evrenini kurgulamaya karar veriyor.
Kendisi “dilsel estetik” yaratma amacı olan bir dil bilimci ve filolog olması sebebiyle, Latinceden tutun da Norsçaya kadar hakim olduğu farklı diller sayesinde 15’ten fazla Elf dili lehçesi üretiyor. En çok bilinenler ise Quenya ve Sindarin. Birçok dil bilmesine rağmen Fincenin Elf dilinin oluşmasında büyük bir etkisi olduğunu da belirtmeden geçmiyor.
Yapay dilleri üretirken İbranice de dahil olmak üzere birçok dilin ses bilgisel yapısal özelliklerini karşılaştırarak, alfabesinden başlayarak cümle dizilişi ve lehçe kaymalarına sebep olacak birçok farklı varyasyon oluşturuyor. 13 yaşından itibaren ilgilendiği yapay dil üretme sevdası ise karşımıza belki yüzyıllar sonra bile hatırlanacak Yüzüklerin Efendisi gibi bir fantastik evrenin çıkmasına sebep oluyor.
Kaynak: 1
Yorumlar
Çok ilginç değil mi?
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız