Dünyanın Yedi Harikası veya Antik Dönemin Yedi Harikası olarak da bilinen kavram ilk olarak Heredot tarafından dile getirilmişse de liste Sidonlu Antipater, Cyreneli Callimachus ve Byzantium’lu Philo gibi Yunan gezgin yazarlarca oluşturulmuştur. Bir piramit, bir türbe, bir tapınak, iki heykel, bir deniz feneri ve neredeyse efsanevi bir bahçeden oluşan kaba aletler ve el emeğinden biraz fazlasıyla inşa edilen bu 7 yapının ortak özelliği zamanlarının sınırlamalarına meydan okumalarıdır. İnsanoğlunun neredeyse tanrıların yapabileceği nitelikte yapılar inşa etmesinin ilk örnekleri olan bu yapılardan biri hariç tümü ortadan kaybolmuşsa da yaptıranların adını sonsuza dek yaşatma amacı başarıya ulaşmıştır.
Manhattan’daki Empire State Binası‘nın lobisini ziyaret edenler bir dizi resim içeren vitray panelin karşısına geçtiklerinde gördükleri manzara yüzünden şaşkınlıklarını gizleyememektedir. Gökdelenin inşasının bir mühendislik zaferi olduğuna ve yaratıcılarının duydukları gururu ziyaretçilerle paylaşmaları doğal karşılanmalıdır. Bununla birlikte yapının lobi resimlerinde Empire State’in kıyaslandığı yapılar Hoover Barajı veya Panama Kanalı gibi Amerikalıların çelik ve beton yaptığı diğer devasa modern yapılar değil Antik Dünya’nın Yedi Harikaları olması bu anıtların binlerce yıl sonra bile insan uygarlığı için hala bir mihenk taşı olduğunun güzel bir örneğidir.
LİSTENİN OLUŞTURULMASI
Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu ve Hindistan’ın bazı kısımlarını fethetmesinin ardından Yunanlılar bir yandan kendi başarılarına hayret ederken diğer yandan insan ufkunu genişleten yeni bir çağın başlangıcına tanıklık etmişlerdi. Helenistik Dönem, Büyük İskender’in istilalarıyla başlayan, Büyük İskender‘in imparatorluğunun daha küçük, ancak yine de güçlü Yunan krallıklarına bölünmesinden sonraki dönemdi. Bu dönem Antik Dünya’da Yunan etkisinin doruğa ulaştığı dönem olup, zengin Yunanlılar Doğu Akdeniz’in kültür merkezlerini karadan ve denizden dolaşarak görgü ve eğitimlerini ilk elden genişletiyorlardı. Büyük İskender’in fethettiği topraklar, Byzantium’lu Philo listesini hazırladığında ayrı krallıklara dönüşmüş olsalar da hala Yunanca konuşan hanedanlar tarafından yönetiliyorlardı. Bununla birlikte bu coğrafya henüz Roma İmparatorluğu döneminde olacağı kadar güvenli de değildi.
Bilinen dünyanın sınırları yani Akdeniz ve Ortadoğu artık Yunan gezginlere açılmıştı. Yunan gezginler, Yunan uygarlığının sınırları dışına çıkarak Mısır, Pers ve Babil gibi diğer uygarlıklarını keşfetmeye başladıkça, gördüklerini kaydetmekle kalmamış, gelecekteki turistler için ‘görülmesi gereken dikkat çekici şeyleri’ de tavsiye ederek tarihin ilk seyahat rehberlerinin de ortaya çıkmasına sebep olmuşlardı. Gezginler karşılaştıkları etkileyici yer ve anıtları anlatmaya başlayınca theamata (θεάματα ‘manzaralar, görülmesi gereken yerler’) listeleri de oluşmaya başlamıştır. Açıkçası oluşturulan listelerde bahsi geçen anıtların sayısı yediden fazlaydı ve üzerlerinde net bir uzlaşı yoktu. Sonradan bunların arasından seçilen yedi tanesi thaumata (θαύματα ‘harikalar’) olarak anılacaktı.
MÖ 3. yüzyılda İskenderiye Kütüphanesi’nden bir Yunan bilgin, Cyreneli Callimachus (MÖ 305-240), “Tüm topraklardaki harikaların bir koleksiyonu” adlı bir inceleme yazdığında ilk liste hazırlanmıştı bile ancak zamanla kayboldu. Buna karşın Callimachus seçtiği harikalar, MÖ 250 civarında Byzantium’lu Philo’ya atfedilen ünlü liste gibi daha sonraki seçimler için temel oluşturmuş olmalıdır.
3 DEĞİL 5 DEĞİL NEDEN 7 HARİKA?
Çünkü gerçekten de listedeki yapıların sanatsal açıdan aynı kıymette olmadığı daha küçük veya daha büyük bir liste hazırlanabileceği ortadadır. Örneğin Herodot, Mısır Labirentinin Giza piramitlerinden bile çok daha etkileyici olduğunu belirtmiş, Callimachus, diğerleri arasında Babil’in İştar Kapısı‘nı da sayılmış ancak bu yapılar harikalar listesinde yer almamıştır. Bu sorunun cevabı ‘7’ sayısının kadim zamanlardan beri pek çok kültürde kutsal kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır: Roma’nın 7 tepe üzerine kurulması, Yahudi inancında Tanrının evreni 7 günde yaratması, göğün 7 katlı olduğu inancı, Babiliklerin gökyüzündeki 7 yıldızın çocukları olduğuna inanmaları, Hint, Yunan ve Mezopotamya’da 7 bilge inancı ve benzerleri bu inanca örnek olarak gösterilebilir. Yunanlılar da geleneği bozmamış manevi öneme sahip olduğuna ve mükemmelliği temsil ettiğine inandıkları için 7 sayısını seçmişlerdir. Bu duruma ek olarak 7 sayısı bölünmez bir sayı olduğu için, her bir unsuruna eşit statü vermekteydi.
KOLEZYUM VE ÇİN SEDDİ NEDEN LİSTEYE DAHİL DEĞİL?
Liste Yunanlılar tarafından oluşturulmuştur. Muhtemelen liste dünyanın başka bir yerinde yaşayan biri tarafından yapılmış olsaydı farklı olurdu. Ancak o dönem için Akdeniz ve Ortadoğu uygarlıkları dışında daha mütevazı bir liste hazırlanacağından da şüphe duyulmamalıdır. Kolezyum, Helenistik dönem sonrasında MS 80’de inşa edildiğinden Çin Seddi de bir Yunan gezgininin ulaşamayacağı bir yerde olmasından dolayı listede yer almaması doğaldır.
Orta Çağın Yedi Harikası olarak ek bir liste yayımlanmıştır. Onları diğer içerikte inceleyeceğiz.
Kaynak: Özhan Öztürk- Dünya Mitolojisi
Yorumlar
VAY BE DEMEK BURADA BİLE 7 BU SEBEPLE ETKİLİ
Listenin oluşturulma adımları ilginçmiş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız