Son araştırmalar, fillerin bir araya geldiklerinde karmaşık iletişim yöntemleri kullandıklarını gösteriyor. Bu iletişim biçimleri arasında kulak hareketleri, uğultular ve diğer kasıtlı ses ve jestler bulunmaktadır.

Çalışma, fillerin iletişimde kasıtlı olarak uyum sağladıklarını ve diğer fillerin dikkatini çekmek için farklı stratejiler kullandıklarını öne sürmektedir. Örneğin, bir diğer filin zaten dikkatini verdiği durumlarda, fillerin görsel jestler kullanma olasılığının daha yüksek olduğu belirlenmiştir; fakat dikkat dağınıklığı söz konusu olduğunda, dokunma gibi fiziksel yöntemleri tercih ettikleri görülmüştür. Araştırmanın lider yazarı olan Viyana Üniversitesi'nden yüksek lisans öğrencisi Vesta Eleuteri, fillerin vücut dillerini anlamak için yapılan çalışmaların sonuçlarının heyecan verici olduğunu belirtiyor. Eleuteri, bu bulguların fillerin iletişim yeteneklerine dair yaygın bir yanılgının göz ardı edildiğini ortaya koyması açısından önemli olduğunu vurguluyor.

Bilim insanları, fillerin iletişiminde seslerin ve kokuların önemli olduğunu biliyorlardı. Ancak Eleuteri ve ekibi, görsel jestlerin, seslerin, dokunmaların ve kokuların bir arada nasıl kullanıldığını inceleyerek farklı bir yaklaşım benimsemişlerdir.

Araştırmacılar, fillerin iletişimde kullandıkları hareketleri ve sesleri takip ederek, selamlaşma davranışlarının genellikle düşük gürültü sesleriyle birlikte kulak çırpma ile gerçekleştiğini keşfetmişlerdir. Bu kombinasyon, fillerin iletişim kurma isteğini gösteren en yaygın selamlama şekli olarak belirlenmiştir.

Karşılaştırmalı biliş üzerine çalışan Robbie Ball, bu çalışmanın çoklu iletişim kavramını ne kadar ciddiye aldığını vurgulamaktadır. Fillerin, iletişimde uygun sinyalleri bir araya getirerek arkadaşlarını selamladıkları gibi insanların da iletişim kurduğunu öne sürmektedir.

Yıllardır araştırmacılar, fillerin gruplar halinde bir araya geldiğinde selamlama davranışlarının karmaşıklığına dikkat çekmişlerdir. Ancak bu davranışların hangilerinin iletişim amaçlı olduğu ve hangilerinin rastgele olduğu net değildi.

Bu soruyu yanıtlamak için Eleuteri ve ekibi, Zimbabve'deki yarı yaban fillerle çalışarak önemli bir adım atmışlardır. Çalışma, fillerin karmaşık sosyal ilişkilerini anlamamıza ve bu ilişkilerin zaman içinde nasıl değiştiğini takip etmemize yardımcı olmaktadır.

Eleuteri, fillerin uzun ömürleri ve çeşitli sosyal ilişkileri olduğu için karmaşık iletişim becerileri geliştirmiş olabileceklerini öne sürmektedir.