Surya Namaskar, İngilizce adıyla Sun Salute ve Türkçe sembolüyle Güneş Selamlama. Bu Güneş Selamlama ritüeli 12 pozdan oluşur ve bir Hint felsefesi olan Yoga; bu selamlama ritüelini en az 2 kez yaparak güne başlamamızı öğütler. Felsefeye göre bu çakraları, yani vücudumuzda hizalanmış enerji çarklarının sağlıkla ve kendi özel ritmine göre dönmesini sağlamaya yarar. Keza, yoganın olayı zihin ve beden arasındaki dengeyi sağlayarak insanın özünü açığa çıkarmak olduğu için hem bedeni hem de düşünceleri kalitelendirir. Surya Namaskar, Güneş hemen doğmadan önce, onun gelişini onurlandırmak için neredeyse 100 senedir yapılıyor.
Metasal düzleme indirdiğimizde ise; bu enerjiye selam vermek, cildimizin sağlığından postürümüze, kas kuvvetimizden esnekliğimize ve kilo vermeye/ideal kiloya ulaşmaya kadar fiziğimizle derden bir kavuşum yapıyor.
GÜNEŞ’E İLK KİM VE NEDEN SELAM VERDİ?
Surya Namaskar ilk defa 1900’lü yıllarda, şu an Hindistan’ın Maharaştra şehrine denk gelen lokasyonda, Aundh’un Raja’sının (yani hükümdarının) küçük krallığında yapılmaya başlanmış bir asanalar serisi. Asana da Yoga pozu demek. Biraz daha geriye gittiğimizde Güneş Selamlaması bir Güneş onurlandırma meselesi olarak görülürken, hükümdarın da Güneş’i onurlandıran bir masalı onurlandırdığını söyleyebiliriz. Çünkü Surya Namaskar kavramı 1920’lerden de uzaklara dayanıyor.
Vedik’te, yani antik Hint zamanında -kaldı ki hala bu düstur devam eder- öğrenci öğretmen ilişkisi, insanın kurtuluş yoluna, daha bilindik kelimesiyle aydınlanmaya çıkmada bel kemiği sayılıyor. Peki ya, Güneş’i öğretmen sayan bir öğrenci varsa? İşte Surya Namaskar da tam bu sorguya denk gelir. MS. 2 ve 4. yüzyıllar arası yaşamış bir yazar olan Patanjali, kült eseri Yoga Sutra’da, Ramayana’nın kahramanı Hanuman’dan bahseder. Hanuman bir maymun-kahraman ve doğduğu andan beri Güneş’e muazzam bir ilgisi var. Hanuman bu mite göre Güneş’i kocaman bir mango meyvesi olarak düşünür ve güçlü maymun bacaklarıyla Güneş’e bir sıçrayış gerçekleştirir.
Hanuman’ın Güneş’in çekimine yenik düşmesi ve ona sıçrayıp Güneşi yeme gafletinde bulunması bir karanlığa yol açar. Ta ki Lord İndra, Hanuman’ın çenesine bir vajra (elmas yıldırım) fırlatana kadar. Hanuman’ın ‘hanu’su yani çenesi kırılır (Hanuman, güncel kaynaklarda çenesi kırık olan diye de geçiyor).
Kırık çenesiyle büyüyen Hanuman’ın eğitim görmesi de gerekmekte tabii. Annesi da Hanuman’a bu eğitim için Surya’ya danışmasını önerir. Hanuman Surya’ya gittiğinde, Surya, ona öğretmek için duramayacağını çok sıkı çalışması gerektiğini söyler. Hanuman ise; tamam öyleyse ben seni takip edeyim der. Surya, Hanuman’ın bunu yapabileceğine inanmaz, ama ‘Tamam’ der, ‘Bir bakalım’. Tabii Güneş’in yörüngesi ve Hanuman’a doğru gelen bir poz döngüsü vardır. Tabii, bir yandan da Hanuman, öğretmenine sırtını dönmemelidir, çünkü öğretmene sırt dönmesi ayıp karşılanır.
Hanuman harika bir öğrenci olduğu için kendini öğretmenine bırakıp asla vazgeçmeyerek ritüelini devam ettirir. Sonunda Surya’dan öğreneceği bir şey kalmadığında, öğrenci-öğretmen sistemi özelliğine göre Hanuman’ın Surya’ya bir şey vermesi gerekir. Surya ise; onun öğretmeni olmanın yeterince büyük bir ödül olduğunu söyler ve Hanuman’dan bir şey almaz. İşte, Güneş Selamlama, yani Surya Namaskar’ın bu mitten ve bilinç seviyesinin sembolik anlatımından yola çıkılarak insan kullanımına uyarlanmış bir seri olduğunu söyleyebiliriz.
Güneş Selamlamanın Fiziğe Yararı: Mit’ten Mat’a, Güneş’ten Gün’e…
Kaynağı bir mit olsa da dünyamızda Güneş’i yemek isteyen koca bir maymun ya da bizimle konuşan bir Güneş yok, değil mi? Sadece üzerimize rahat kıyafetler giyip mat’a kuruluyor ve gerekli hareketleri yapıyoruz. O yüzden dünya düzlemine Surya Namaskar’ı tanımlamak bizi bu seriye daha da bağlayabilir ve yararlarından faydalanabiliriz. Bu şekilde Güneşin enerjisini ve sembolizmasıyla hareketini taklit eder günümüz boyunca onun gibi baktığımız yerlere ışık ve nimet saçabiliriz.
Araştırmalar gösteriyor ki; Surya Namaskar, vücudun tümünü çalıştırır. Düzenli uygulanması ile de bütün fonksiyonlarımız optimum haline gelmeye hazırlarız. 12 harekete uzaktan baktığımızda zaten Güneş’i Dünya gözü ile gördüğümüz bir silüet oluşturduğunu fark ederiz. Doğar, ufka yaklaşır, batar ve tekrar yükselir Surya Namaskar. Görünümün altında ise tüm vücudun çalıştığı bellidir. Hızlı yapıldığında bir kardiyo çalışmasına denk gelirken, zihni canlandırır ve gün içi stresten uzak tutar. Keza uykumuzu da diğer faaliyetlerimizi de kalitelendirir.
Tüm vücudu çalıştırdığı ve biz mat üzerindeyken sürekli bir devinim halinde olduğumuzdan hem kan dolaşımımızı sağlıklandırır hem de esnekliğimizi artırır. Tabii, kilo vermek de kaçınılmaz olur. Eğer beslenmeye de dikkat edilirse, tepeden tırnağa bir yenilenme söz konusu olabilir. Aynı, Güneş’in her sabah doğduğu ve enerjisi ile doğayı tazelediği gibi.
Kaynak: 1
Yorumlar
Yoga yapanlar bunu biliyor muydu?
Olayın özünde Güneş varmış
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız