Balkanlardan, Kafkasya’ya oradan Orta Asya’ya dek yayılmış Anadolu Türk folklorunun en tanınmış ozanı olan Köroğlu, haksızlığa karşı çıkan, zulme direnen, zalimlere karşı hayatı pahasına mücadele eden bir halk kahramanı olarak tasvir edilmektedir. Muhtemelen daha eski bir kahraman veya kahramanlara ait motif ve öyküler yanlışlıkla 16. yüzyılda yaşamış Ruşen adlı bir Celâli’ye mal edilmiştir. Bu açıdan Köroğlu’nun kılık değiştirerek derviş kıyafetiyle Bolu Beyi’nin çadırına padişahın ve Mısır valisinin saraylarına girerken sadece kıyafetlerini değiştirdiği anlaşılmakla birlikte Türk ya da Anadolu söylencelerinden şekil değiştirme yeteneğine sahip bir hilebazın kalıntısı olduğu da düşünülmüştür.
Efsaneye göre Bolu Bey’i seyisi Yusuf’a kendisine cins atlar bulmasını emretmişse de seyisinin cinsi iyi diye getirdiği atın cılız olduğu iddiasıyla adamın gözlerine mil çektirmiştir. Yusuf’un oğlu Ruşen babasının gözlerinin açılmasını sağlayacak üç köpüğü bulmaya Aras ırmağına gider ama köpükleri kendisi içerek yiğitlik kazanmış ve babasının intikamını almaya yemin etmiştir. Sonraları kır at olarak tanınacak babasının cılız atını besleyerek yağız bir at haline getirmiştir. Çamlıbel’e yerleşip Bolu Bey’ine karşı savaşa girmiş, Deli Hoylu, Demircioğlu, Kiziroğlu Mustafa Koca Bey, Reyhan Arap, Köse Kenan adlı yiğitlerinden kendine yandaş bulmuş ve halkın gözünde kahramanlıklarıyla ünlenmiştir. Köroğlu ile geleneksel silahlarla donanmış ordusu, ateşli silahlar kullanan düşmana yenilmiş bu durum “Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu” deyişinin kaynağı olmuştur. İnanışa göre Köroğlu bir mağarada Kırklara karışmış, ölümsüz olmuştur.
Köroğlu’nun olağanüstü gücü ve yenilmezliğinin sebebi sadece ab-ı hayat suyundan içmesi değil aynı zamanda Tanrının topraktan yarattığı her şey karşı saygılı olmasındadır ki hayati durumlarda bile savaşçılarını ekili tarlalara sokmamış, mahsullerin heba olmasına izin vermemiştir.
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız