Zekası, dillere destan güzelliği, duyanı büyüleyen sesi ile dünyaya hükmetmek için Palmyra kentinde doğmuştu. Arapça, Latince, Aramice ve Antik Yunancayı özellikle kusursuz kullanabiliyordu.
Çölün incisi Palmyra kenti 3. yüzyılda halkı tarafından ‘Kralların Kralı’ ismi verilen Kral Odenat tarafından yönetiliyordu. Kral Odenat’ın kraliçesi ise kendisi ile meclislere katılan, zeki karısı Zenobia idi. Roma İmparatorluğu’nun Suriye toprakları içinde vergi ödeyerek bağlılığını gösteren kentini yeni bağımsız yeni bir imparatorluk haline getirmek en büyük hayali idi. Odenat’ın hayalleri 267 yılında uğradığı suikast sonrası ölünce yarım kalır.
Odenat’tan boşalan tahta Kraliçe Zenobia’nın oğlu geçmelidir ama henüz bir bebek olduğu için tahta Zenobia geçer. Roma’nın iç karışıklığından yararlanarak Palmyra’nın bağımsızlığını ilan etti. 269 yılında Roma İmparatorluğu’nun tahıl ambarı olan İskenderiye’yi ele geçirdi. Suriye’nin tamamı ve Anadolu’nun birçoğu da dahil çevre toprakları imparatorluğuna kattı uç bölgelere generaller yerleştirdi. Oğlunu Sezar ilan ederek Roma’ya meydan okudu. Meydan okuması affedilemez bir gelişme olarak Roma’da yankı bulur.
Roma Hükümdarı Aurelian’ın Zenobia’nın elindeki toprakları almak için düzenlediği seferde, kentin surları kuşatılır. Teslim olması istenen kraliçenin cevabı kesindir:’ Doğu’nun Kraliçesi Zenobia’nın esir düşmesinden ise kraliçe olarak ölmeyi yeğlediğini bilmiyormuş gibi teslim olmamı nasıl istersiniz. Onurum ile ölmeyi yeğlerim.’ Ordusu onurlu bir direnişle savaşmış ancak kent daha fazla dayanamamıştır. Kraliçenin savaştan sonraki akıbeti ile ilgili kesin bir tarihi bilgi bulunmamaktadır.
Ülkesinin verimli kaynaklarını halkının refahını arttırmak için kullanan bir kraliçeye batılı tarihçiler tarafından biçilen sıfat ne yazık ki hırslı olmuştur. Vergi borcu ile beli bükülen bir halkın haklarını savunması yerine ona biçilen rol boyun eğmekti.
Kaynak: mitologoscom
Yorumlar
Yazık olmuş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız