1990’ların başlarında Amerika’daki Taos kasabasında yaşayanlardan bazıları rahatsız edici bir uğultu duyduklarını iddia etti. Yapılan araştırmalarda, kasabadaki her 50 kişiden biri bu uğultuyu duyduğunu iddia ediyordu.

Olay araştırılıp bir açıklaması bulunamayınca olay medyada yankı uyandırdı. The Hum/ Uğultu olarak bilinen bu durum Taos Kasabası’ndan ünlenmiş olsa da sadece orayla sınırlı değildi aslında. 1950’lerden beri dünyanın farklı yerlerinde de görülmüştü. Örneğin; İngiltere-Bristol, Avustralya-Bondi, İskoçya-Largs…

Uğultuyu duyduklarını iddia edenlere göre uğultu düşük frekanslı ve dizel motoru sesine benzeyen bir sestir. Çoğunlukla kapalı alanlarda duyulan uğultu, geceleri daha belirgin şekilde duyuluyordu.

Kırsal kesimde ortaya çıkan uğultu, çevredeki insanların %2’si tarafından duyulmaktadır.

Uğultu genel olarak 55-70 yaş arasındaki insanlar tarafından duyulmaktadır. Duyulan uğultu baş ağrısı, uykusuzluk ve burun kanamasına yol açmaktadır. Üstelik uğultu kulak tıkansa bile duyulmaktadır. Yani rahatsız edici olan bu ses kesilmemektedir, biraz bile azalmamaktadır. İngiltere’de bu uğultuyu duyan 3 kişi, sese dayanamayıp intihar etti.

Bölgeyi terk edenler sesten kurtulduklarını iddia ettiler. Taos sakinlerinden biri duyulan uğultunun 48km çapta duyulduğunu iddia etti.

Bu uğultu üzerine çalışmalar yapıldı. Tüm bu çalışmaların ortak noktası bu uğultunun gerçek olduğu yönünde. Toplu paranoya veya yalan olduğu düşüncesi kabul görülmüyor.

Hatta ve hatta uğultuyu kaydettiğini iddia edenler mevcut. Bunlardan birisi de Tom Moir’dir. 2006 yılında Auckland’daki uğultuyu kaydettiğini iddia etmektedir.

UĞULTUNUN KAYNAĞI NEDİR?

• Sesin dizel motoruna benzetilmesinden dolayı akla ilk gelen açıklama mekanik ya da elektrik kaynaklı olabileceğidir. Hatta daha önce uğultu olarak açıklanmış vakalar vardır. ABD’deki Kokomo’daki uğultuların kaynağı soğutma kulesi ve hava kompresörü olduğu tespit edilmiştir.

Fakat Taos vakasında araştırmalara rağmen mekanik bir kaynak tespit edilemedi.

 

• Uğultunun bir tür işitme problemi ile ilgili olduğu düşünülmüştür. Fakat uğultuyu duyan insanlar üzerinde yapılan tıbbi incelemeler sonucunda, kişilerin işitme problemi olmadığı tespit edilmiştir.
• Bir diğer düşünceye göre uğultu doğal oto-akustik emisyondan kaynaklıdır. Farkında olmasak da iç kulak düşük frekansta bir ses yapar. Bu sese de ‘oto-akustik emisyon’ denir. Aramızdan bazıları bu sesi duyabilir. İşte bu sesi duyabilenler, bu durumu sessiz olan saatlerde örneğin gece duyarlar. Doğal oto-akustik emisyon uğultuya benzer. Fakat bu da bölgeyi terk ettiklerinde sesin kaybolması durumuna açıklık getirmiyor.
• Uğultuların ABD ve İngiltere’de ortaya çıkması sebebiyle seslerin, askeri amaçlar için toplum üzerinde yapılan deneylerden kaynaklı olabileceği iddia edildi.
• Uğultunun ses formunda halüsinasyon olduğu iddia edildi.
• Uzaylılar teorisi ortaya atıldı.

Fakat her ne olduysa ne iddia edildiyse de sesleri açıklayamadı. Uğultunun gizemi hala çözülemedi.

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: https://www.bilimoloji.com/garip-ugultunun-cozulemeyen-gizemi/