Zamanında bir genç ve genç kız birbirlerine aşıkmış. Genç, kızı babasından istemiş ve sözlenmişler. Sözlülerken genci askere çağırmışlar. Evlenemeden gençlerin arasına ayrılık girmiş.

Genç kız yıllarca sevgilisinin dönmesini beklemiş ama nafile. Bir gün gencin şehit haberi gelmiş. Genç kızın dünyası başına yıkılmış.

Genç kızın babası kızı artık başkasına vermiş. Düğün günü erkek tarafı kızı almaya gelmiş. Fakat kızın gönlü evlilikte değil şehit olan sevgilisindeymiş. Yine de mecbur genç kız yaşlı gözleriyle ata binmiş. Kervan bugünkü Eğri Göl’ün olduğu yere gelince kız daha fazla dayanamamış. Tanrıya dua etmiş: “Tanrım, beni ya suya sal sevdiğime varayım ya da kuş et.”

O anda kız suya dönüşmüş. Sular kaynaya kaynaya göl haline gelmiş. Kervanın oradaki eğri büğrü duruşu da gölün çevresinin eğri büğrü olmasına sebep olmuş.

O günden beri her cuma günü yöre halkı, kervanın gölde kaybolduğu saatte gölden bir ışık topunun çıktığını söylermiş.

 

 

 

 

 

 

 

Fotoğraf Kaynak:

https://www.cnnturk.com/seyahat/sakli-cennet-egrigol-doga-tutkunlarini-misafir-ediyor?page=4