1951’de sosyal psikolog olan Solomon Asch, insanların karar verirken içinde bulundukları gruptan veya toplumdan nasıl etkilendiğini merak ediyordur. Mesela uyumsuz insanların düşünme biçimleri nasıldır, diye düşünüyordur. Her şeye evet diyenler ile hayır demeye cesaret edenler…
Elbette kitlesel bir durumda, göz göre göre yapılan bir hataya karşı ses çıkaran insanlar var. Ama öte yanda toplumla büyük bir ahenk içinde yaşayan, düşünen insanlar var. İşte Asch bu iki uçtaki düşünme biçimini masaya yatırır ve bunu bir deneyle bilimsel açıdan ele almak ister. Hemen çalışmalara başlayan Asch, özel bir test yapacağını duyurur ve oldukça yetenekli, akıllı öğrencilerin bu deneye katılmasını ister.
“Görsel Hafıza Testi” isimli bu test aslında bir paravandır. Doktor Asch’ın asıl amacı deneye katılan gençleri bambaşka bir yönden test etmektir. Bunun için, üzerinde üç farklı uzunlukta çizgi bulunan bir kart, deneye katılan öğrencilere gösterilir. İkinci kartta ise tek bir çizgi vardır. Asch öğrencilere sorar; “İkinci karttaki çizgi, ilk karttaki çizgilerden hangisine uygundur?” Aslında cevap oldukça basit ve nesneldir. Ama o odada, sonlarda oturan sadece bir kişi bu deneyin gerçek amacından habersizdir. Yani düşünce biçimi test edilecek olan asıl denek! Diğerleri mi? Onlar Asch’in öğrencileri veya daha önceden istenildiği gibi hareket etmeleri söylenen kişilerdir.
Herkes sırayla cevabını vermeye başlar. Bir deneye katıldığı bilmeyen o son öğrenci mutludur. Herkes, kendisiyle aynı görüştedir. Sonra kartlar değişiyor ve bu sefer de farklı ölçülerdeki çizgilerle aynı durum tekrar ediyor. Sonuç yine aynı! Ama bir süre sonra, o ana kadar son sıradaki öğrenciyle aynı fikirde olan grubun cevapları değişmeye başlıyor.
Asch’ın seçtiği deneklerin hepsi, doğru olan seçenek yerine yanlış çizgiyi yüksek sesle dile getiriyor. Sıra, olaylardan habersiz gerçek deneğe geldiğinde duraksıyor tabi! Doğru cevap o kadar barizdir ki, neden herkesin yanlış şıkkı seçtiğini anlayamıyor. Yine de çizgilerden doğru olanı söyleyerek içinde bulunduğu gruba uyum sağlamaz, demek isterdik. Ancak bu cevap tamamen doğru olmazdı. Asch’ın deneyine katılan kişilerin %32’si doğru cevabı bile bile gruba uyum sağlıyor ve yanlış çizgiyi seçiyor.
Asch deneyini tamamladığında arkasına yaslanıyor ve sonuçlar ile dehşete düşüyor. Çünkü bu deneyin amacı; “itaat” ya da “conformity” denilen ve bir bireyin, içinde bulunduğu toplumdaki yazılı olmayan kurallara veya davranışlara uyma eğilimini bilimsel olarak test edebilmektir. Asch’e göre bir kişi, toplumdaki herkes gidip ağaç dikiyor veya doğaya saygılı hareket ediyorsa onlara uymak isteyebilir. Bu son derece olumlu ve güzel bir davranıştır. Ama toplumlar veya gruplar her zaman doğru hareketler sergilemeyebilir. O zaman, aynı kişiler nasıl hareket edecektir veya etmelidir? Asch bu cevapları merak ediyordur.
Tam bu noktada durup deneyin yapıldığı yıllara bakmak gerekiyor. 1951 yılında başlanan ve sonuçları 1953 yılında duyurulan, tarihe Asch Deneyi olarak geçen bu bilimsel bulgu İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesinden sadece birkaç yıl sonra başlıyor. Yani Hitler’in önderliğindeki milyonlarca insanın toplama kamplarındaki insanlık suçuna ortak olduğu dönemler!
İşte Asch “Sosyal baskı, bireylerin fikirlerini nasıl ve ne kadar etkilemektedir?” sorusunu biraz da Avrupa’yı sarsan faşizm ve soykırımdan etkilenerek sorar ve aldığı cevaplar, aslında yaşananların sebeplerini ortaya çıkarıyordur. Çünkü Asch’in deneyi sırasında grup ne kadar kalabalıksa kararlar da o ölçüde gruba uygun veriliyordur. Hatta grupta, daha önemli veya kıdemli bir kişi varsa ve o kişi de yanlış cevabı veriyorsa, deneklerin verdiği kararları daha fazla etkiliyor. Yani milyonlarca insan Yahudileri öldürüyorsa benim de öldürmem de bir sorun yok, diyorlar!
Asch Deneyi, sonraki yıllarda defalarca tekrar edilir. Sonuçları ise her zaman sosyal psikolog Solomon Asch’in sonuçları ile aynıdır. Yani insanlar, ağırlıklı olarak içinde bulundukları grubun yanlış kararlarını kabul ederek onlara uyma eğiliminde oluyorlar. Peki, tüm denekler aynı şekilde mi davranıyor? Elbette hayır. Nadiren de olsa deneklerden bazıları, grup ne kadar yanlış cevabı söylese de kendi doğrusunu savunmaya devam ediyor. Çok az bir yüzdeliğe denk gelse de bu kişiler, kendi kararlarını alan ve doğrular için savaşanlar aslında…
Kaynak: https://boboscope.com/icerik/asch-deneyi-kim-karar-veriyor
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız