Yılan, insanın bilincine kıvrıla kıvrana "zaman" ın başlangıcıyla girdi. Ve insanoğlunun ilk tanrılarından biri oluverdi. Yılanın hayatla ölüm, yerle gök ve bu dünyayla öbür dünya arasında gidip geldiğine inanıldı.
Yılan ev halklarını korudu, aklına ve sezgisine hayran olundu. Ama ondan korkuldu da yılan baştan çıkarmanın, hastalığın, ölümün, zehrin ve yok edici kudretin temsilcisi sayıldı. Yılandan; yarasadan, solucandan, kertenkeleden ve bir sürü başka hayvandan olduğundan çok daha fazla nefret edilir.
Yılan kaygandır, kolu, bacağı ve boynu yoktur; vücudunun nerede başlayıp nerede bittiği anlaşılmaz. Gözleri hiçbir zaman kapanmaz, yüz ifadesi değişmez, kulağı yoktur, asla duymaz.
Yılan soğukkanlıdır, dili çatallıdır. Bebek yılan bile sevimli değildir, sadece ana babasının daha küçük boyda olanıdır. Yılan, tanımlanamaz; sadece farklıdır, başkadır, diğerdir.
Yorumlar
İlk tanrılardan birisi bile olmuş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız