Mitolojilerde canavarların çok başlı olması, onların daha da kötü olması anlamına gelir. Oysa çok başlı yılanlar, iyi talihin simgesidirler. Buda heykellerinde görülen yedi başlı yılan Buda'yı; çok başlı kobra da Hint mitolojisine göre, evreni yaratan "Vişnu"yu korurdu.
Yılan-tanrılar, yerle gök, yaşamla ölüm, kaos ile düzen ve kurak iklimle sulak iklim arasında gidip geldikleri için, Amerika kıtalarında ve Asya'da bulunan kült eşyalarında, genellikle iki başlı olarak tasvir edilmişlerdi. Bu iki başlılık, sezdirmeden hem ileriye hem geriye doğru hareket etmeyi ve yeryüzü/gökyüzü ilişkisini anlatır. Yılana takılan kanatlar da özel bir anlam taşır. Mississippi Vadisi'nden Panama'ya kadar olan bölgenin sanatlarında görülen kanatlı yılanın da ikili bir kimliği vardır. En ünlü Mezoamerikan tanrı olan Quetzalcoatl, başlangıçta toprağın ve tanrının ulusuydu. Bu kült, Toltek, Maya ve Aztek kabileleri tarafından benimsendikçe, quetzal kuşunun yeşil ve altın renkli kanatlarını edindi. Kanatlı yılan böylece hem yerdeki hem de gökteki kuvvetlerin temsilcisi oldu.
Yılan, yaratan ve yok eden ana tanrıçanın her iki yönünün de amblemiydi. Yunan tanrıçası Demeter ile Aztek tanrıçası Coatlicue'ye daha bol ürün vermeleri için tapılırdı, ama her ikisi de aynı zamanda kanlı kurban törenlerinin de tanrıçasıydılar. Bu iki tanrıçanın Hintli meslektaşı Kali, ölüm tanrıçasıydı. Kali'nin ve Coatli-cue'nin heykelleri kana bulanır, heykele kafataslarından bir kolye ile yılanlı kemerler takılırdı.
Yılanın yaratıcı ve yok edici özelliği, eski Mısır'da Nil'in taşkın-çekilme hareketleriyle de bağlantılıydı. Mısır'ın yer ve gök tanrıları alınlarında bir yılan taşırlar; öldükten sonra tanrılaşan firavunların baş süslemelerine de mutlaka bir yılan oturturlardı. Romalılara esir düşmek istemeyen Kleopatra da kendini, İsis'in kutsal hayvanı olan bir kobraya sokturtmuştu. Kleopatra böyle bir ölümle, büyük tanrıça İsis'e ve ölümsüzlüğe kavuşmuştu.
Yorumlar
Çok başlılık konusunda yılanlar çelişki yaratıyormuş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız