Zeus, Athena, Demeter ve Hermes bu ölümsüzlerin başta gelenleridir. Eski Yunan'da yılan, önceleri tanrıçaları, sonraları da tanrıçalardan daha güçlü hale gelen tanrıları anlatmak için kullanıldı. Perseus'un Medusa'yı öldürüşü de işte bu gücün el değiştirmesi ve ataerkil düzenin galebe çalması olarak yorumlandı. Medusa, Yeryüzü'nün kızı ve Titanların kız kardeşiydi. Hesiodos'a göre, Zeus, Medusa'nın kardeşlerini yenip Olympos'ta krallığını ilan edince, Medusa'yı uzak batıya sürdü.
Çok güzel bir kız olan Medusa sürgünde yaşlandı, ifadesi donuklaştı ve güzelim bukleleri kıvranan yılanlara dönüştü. Ona bakan her ölümlü bir anda taşlaşıyordu. Medusa'yı öldürmeye giden Perseus, taşlaşmamak için, Medusa'ya o uyurken yaklaştı ve aynadaki hayaline bakarak başını kesti. Ölümünden sonra Medusa'nın gücü, iyileştirme tanrısı Asclepios'a geçti.
Asclepios'a adanan tapınakta da bir sürü yılan bulunurdu. Bu tanrı, hastaları iyileştirme sanatını ve tıbbi bilgileri, kendisini yetiştirmiş olan bilge kentauros Chiron'dan öğrendi. Tanrıça Athena, Asclepios'a Medusa'nın kanından iki porsiyon verdi, bunların biri insanları öldürür, diğeri ise ölüleri diriltildi. Asclepios kültü Yunan'dan Roma'ya geçtiğinde, Asclepios'un taşıdığı "caduceus", hekimlerin amblemi haline gelmişti.
Böylece yılan ve hekimlik, bir daha ayrılmamacasına birleştiler. Romalı Plinius, kelliğin tedavisi için yılan yağı önerirken; Germenler ve Keltler, insanların, beyaz bir yılanın kaynatılmış etini yedikleri takdirde tıbbi bilgilere sahip olacaklarına inanırlardı.
Yorumlar
Medusa'ya yazık olmuş
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız