Artık tesadüf mü, yoksa lânet mi olduğu sizlere kalmış: Şevket Manioğlu, birkaç sene sonra bir kömür madeni anlaşmazlığı yüzünden vurularak öldürüldü. Cinayetin ardından, ailesi Yeniköy'deki yalısını çok bilindik bir isme sattı: Eski başbakan Tansu Çiller'e... Manioğulları, daha sonra kendilerinde bulunan yüzüğü de elden çıkarttılar. Yüzüğün bilinen son sahibinin kim olduğunu herhalde tahmin etmişsinizdir: Cevher Özden, nâm-ı diğer Banker Kastelli...
Ama, yüzüğe sahip olanın hem malından, hem de canından olması, üstelik hayatının kurşunla noktalanması kuralı hiç değişmedi: Banker Kastelli, iflâsından sonra yüzüğü aldığı sırada oturduğu ve daha önce bir zamanların ünlü armatörü Ali İpar'a ait olan köşkü de kaybetti... Sonrası, mâlum: Kastelli, hayatına geçen hafta kendi eliyle ve tek kurşunla son verdi.
Şimdi beni düşündüren daha önemli bir husus var: Kastelli'nin de bundan birkaç sene önce yüzüğü sattığı biliniyor ama zümrütün şu andaki son sahibinin kim olduğu meçhul. 18 karatlık yüzüğün Bağdat'ta başlayan, felâketlerle ve kurşunlarla İstanbul'da devam eden lanetli yüzük efsanesi yaşamına halen devam etmekte.
Yorumlar
önceki içerikten geldim
Yorum yazmak için lütfen giriş yapınız