Sümer mitolojisinde, neden her toplumun farklı bir dilde konuştuğunu anlatan bir mit bulunmaktadır. Bu mit, aynı zamanda niteliği itibariyle, bir durumun ilk ortaya çıkışını anlattığından orjin mitoslarına güzel bir örnektir.

Bu mitos, İngiltere’de bulunan Asmolean Müzesi’ndeki bir tabletin çözümlenmesiyle gün yüzüne çıkarılmıştır. Tablet, Sümerlilerin altın çağını anlatmaktadır.

Sümer mitolojisine göre, başlangıçta sadece eril gökyüzünü temsil eden tanrı An ve dişil yeri temsil eden Ki vardı. Daha sonra yer ve göğün birleşmesinden hava tanrısı Enlil doğdu. Enlil, bir uygarlığı yaratmak için hemen işe koyuldu.

Ancak Enlil’in önünde bir engel vardı. Enlil’in hakimiyetinde bulunan Nippur kentine çok yakın bulunan Eridu kentinin baş tanrısı Enki. Bu kentin tanrısı Enki, hem çok becerikliydi, hem çok bilgeydi, hem de kozmik yasaların yani “me”lerin sahibiydi. Enki, tüm evrenin baş tanrısı olma iddiasındaydı.

Enlil ve Enki amansız bir mücadeleye giriştiler ve bu mücadelenin galibi Enlil oldu. Enlil’in galibiyetine sinirlenen Enki, evrene bir uğursuzluk salmaya karar verdi. Bu yüzden de insanların ağzındaki sözü değiştirdi, konuşulan dili çeşitlendirdi, onların birbirini anlamasını zorlaştırdı. İşte her toplumun farklı bir dilde iletişim kurmasını antik Sümerliler böyle açıkladılar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynak: antiktarih.com