Kökleri göl ve göletlerin çamuruna bağlanmış bir çeşit suçiçeği olan nilüfer çiçeği tohumu, çok büyük bir direnç ve çok uzun bir ömre sahiptir. Nilüfer, açtıktan sonra üreme yeteneğini kaybetmeden 300 yıla kadar yaşayabilir.

Çok şaşırtıcı değil mi?

Nilüfer, bataklıklarda, çamurlu sulak arazilerde meydana gelir. Çiçek açtığında çamurdan dışarı doğru yükselir. Akşam olduğunda çiçek kapanarak suyun altına girer. Yine gün doğduğunda hiçbir şekilde bozulmadan ve de kirlenmeden kirli suyun üzerine yeniden çıkar.

Hem de her gün!

Nilüfer, aynı zamanda meyve olan tek çiçektir. Nilüfer meyvesi ters koni şeklindedir ve meyve koninin içindedir.

Nilüfer kokusunun hipnoz etkisine sahip olduğu ve ruhsal durumu değiştirebileceğine dair pek çok söylenti vardır.

Psikolojik olarak nilüfer, direncin gücünü, zorlukları potansiyel fırsatlara dönüştürme yeteneğini sembolize eder. Nilüfer, acıya katlanabilen ve sonrasında esenlik, kendine hakim olma ve kararlılık ile hareket edebilen insanların tasvir edildiği bir metafora dönüştü.

Hayatta nilüfer çiçeği gibi olmak gerek. Her gün, tüm zorluklara rağmen doğup, o zorlukları yenmek gerek.